401

Bu hâl, hazret-i Alîye ağır gelerek, halîfe Ömerden intikâm almak için Zülfikâr kılıncına sarılıp, onu aradı ise de, Ömer haber alıp, kaçarak canını zor kurtarmışdı. Bunu söylerken talebesinden biri söz isteyip, hazret-i Alî, bir tahta perde için, halîfeye karşı kılıncını çekip onu kaçırabiliyor da, Ebû Bekr halîfe seçilirken, kılıncını çekerek, Ona oy verenleri neden kaçırmadı? O zemân da kılıncını çekip, üzerlerine yürüseydi, ümmet-i Muhammed, bu yüzden parçalanmaz, çokları yoldan çıkmakdan kurtulurdu, dedi. Hocası, bu söz üzerine şaşaladı, verecek cevâb bulamadı. Bağıra bağıra: Bu adam kâfir olmuş. Vurun, öldürün deyip adamcağızı câmi’den dışarı atdılar. Yehûdî kitâbı, hazret-i Alînin halîfe Ömer üzerine kılınc çekdiğini uydurduğu gibi, hazret-i Ömerin kılınc çekerek Eshâb-ı kirâmı zor ile hazret-i Ebû Bekri halîfe yapmaları için zorladığını da, sıkılmadan yazıyor.

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin âhıreti şereflendirdikleri gün Eshâb-ı kirâm arasında olan olayları çok alçak ve çirkin iftirâlara bürüyerek anlatan yehûdî kitâbları, müslimân yavrularını aldatıyorlar. Bunun için, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin vefâtını ve o gün Eshâb-ı kirâmın başına gelenleri (Kısas-ı Enbiyâ)dan alarak geniş olarak aşağıda bildirmeği uygun gördük:

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin, hicretin onbirinci yılı, Safer ayının yirmiyedinci günü, mubârek başı ağrımağa başladı. Zevce-i mükerremesi hazret-i Âişe “radıyallahü anhâ” hazretlerinin odasına teşrîf buyurdu. Abdürrahmân bin Ebî Bekri çağırıp, kendilerinden sonra, Ebû Bekr-i Sıddîkın halîfe seçilmesi için, vasıyyet yazdıracağını bildirip, hokka ve kalem getirmesini emr buyurdu. Abdürrahmân emrlerini yapmağa giderken (Sonra getirirsin, şimdi dursun!) buyurdu ve mescid-i şerîfe teşrîf eyledi. Eshâb-ı kirâm “aleyhimürrıdvân” haber alıp, mescide toplandılar. Fahr-i âlem “sallallahü aleyhi ve sellem” minbere çıkıp Eshâbına nasîhat verdi ve halâllaşdı. Sonra, Ebû Bekr-i Sıddîkın Eshâb arasındaki üstünlüğünü, kıymetini, kendisinden çok hoşnud olduğunu bildirdi. Birkaç gün sonra hastalık artdı. Ensâr-ı kirâm, ya’nî Medînenin yerli ehâlîsi çok üzüldü. Mescid-i şerîfin etrâfında pervâne gibi dolaşmağa başladılar. Hazret-i Abbâsın oğlu Fadl ile, Ebû Tâlibin oğlu olan hazret-i Alî bu hâli Resûlullaha haber verdi. Merhamet buyurarak, sıkıntıya katlanıp ve bu ikisi birer koltuğuna girip tekrâr mescid-i şerîfe getirdiler. Eshâb-ı kirâm mescidde toplandı. Hâtem-ül-enbiyâ hazretleri minbere çıkdı. Allahü teâlâya hamd ve senâ etdikden sonra, Ensâra dönüp,(Ey Eshâbım! Benim ölümümü düşünüp telâş ediyormuşsunuz.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.