401

Mi’râc gecesini anlatan (Buhârî) hadîsinde uzun bildirilmişdir. Beş vakt nemâzı emr eden hadîs-i şerîfler pek çokdur. Sevgili Peygamberimiz, en sıkıntılı zemânlarında, muhârebelerde, beş vakt nemâzı kılar ve kılmak için herkese emr ederdi. Ölüm hastalığında bile, emekliyerek câmi’e gelip, hazret-i Ebû Bekri “radıyallahü teâlâ anh” imâm yapdı. Hazret-i Ebû Bekrin arkasında nemâz kıldı.

Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîfler, düânın gizli de, açık da yapılabileceğini bildiriyorlar. Fekat, beş vakt nemâzın câmi’lerde cemâ’at ile kılınması emr edildi. İslâm düşmanları, düâların gizli yapılmasını bildiren âyet-i kerîmeleri yazarak câmi’lerde cemâ’at ile nemâz kılınmasını yok etmek istiyorlar. Biz yalnız Kur’ân-ı kerîme uyarız dedikleri hâlde, İncîlden, Tevrâtdan da, nemâz kılınmaması için vesîka çıkarıyorlar. Bugün yeryüzünde bulunan uydurma İncîllerdeki yazıları ileri sürerek, beş vakt nemâzı ortadan kaldırmağa, yelteniyorlar. Farz nemâzları kılarken, riyâ, gösteriş tehlükesi olsa da, yine farzları câmi’de kılmak lâzımdır. Câmi’ler nemâz kılmak için yapıldı. Müslimânlar, yeni türeyen sapıkların, din düşmanlarının uydurma kitâblarına aldanmazlar. Hâlis müslimân olan babalarından, dedelerinden öğrendikleri gibi doğru ibâdet ederler. Kâfirler, sapıklar, babalarından gördükleri bozuk yolda gider. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde böyle kâfirleri kötüliyor. Müslimânlara da, bilmediklerinizi bilenlerden sorup öğreniniz, diye emr ediyor.

6 — Mezhebsizler, sözbirliği yapmış gibi, hep Ehl-i sünnetin dört mezhebine çatıyorlar. (Mezheb) nedir, bir dürlü anlıyamıyorlar.

İnanılacak bilgilerde, mezheb ayrılığı olmaz. Dünyânın her yerindeki müslimânların inançlarının, hep Resûlullahın ve Eshâb-ı kirâmın inançları gibi olmaları lâzımdır. Başka dürlü inanan, yâ sapık olur, yâhud kâfir olur. Doğru inananlara, ibâdet yaparken ve dünyâ işlerinde, lâzım olan bilgilerden ba’zısı, Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açıkça bildirilmemişdir. İşte böyle, açık bildirilmiyen şeyleri, islâm âlimlerinin anladıkları gibi kabûl etmek lâzımdır. Böylece, derin bir âlimin anladığına uyan kimse, Onun mezhebindedir. Müslimânların, Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açıkça bildirilmemiş olan işleri, sapıkların, din düşmanlarının uydurdukları gibi değil, her sözü ve her işi Kur’ân-ı kerîme uygun olan derin bir islâm âliminin anladığı gibi yapması elbet uygundur.

Mezhebe uyanlar, ibâdetlerini doğru yapar. Mezhebsiz olanların, inanışları da, işleri de bozuk olur. Çeşidli yollara saparlar. Topluluk içinde nifak çıkarırlar.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.