Ehl-i sünnetin dört mezhebi ise, hep birbirlerini sevmişler, kardeş olarak yaşamışlardır.
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, iş hayâtında da, (Müslimânların mezheblere ayrılması, Allahü teâlânın rahmetidir) buyuruyor. 1282 [m. 1865] senesinde doğmuş ve 1354 [m. 1935] de Kâhirede füc’eten ölmüş olan Reşîd Rızâ gibi dinde reformcu zındıklar ise, mezhebleri birleşdirerek islâm birliği kuracaklarını söyliyorlar. Hâlbuki Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” yeryüzündeki bütün müslimânların tek bir îmân yolunda, dört Halîfesinin doğru yolunda birleşmelerini emr buyurdu. İslâm âlimleri, elele vererek çalışıp, dört Halîfenin i’tikâd yolunu buldular. Kitâblara geçirdiler. Peygamberimizin emr etdiği bu yola, (Ehl-i sünnet vel-cemâ’at) ismini verdiler. Yer yüzündeki bütün müslimânların bu tek(Ehl-i sünnet) yolunda birleşmeleri lâzımdır. İslâmda birlik istiyenler, sözlerinde samîmî iseler, mevcûd olan bu birliğe katılmalıdırlar.
Fekat, ne yazıkdır ki, müslimânlar arasında bölücülük yapmağa, islâmiyyeti içerden yıkmağa çalışan Reşîd Rızâ ismindeki zındığın bu kitâbı, (İslâmda birlik ve fıkh mezhebleri) ismi altında, Diyânet İşleri Başkanlığına sızmış olan sapık particiler tarafından 1394 [m. 1974] senesinde, 157 neşriyyât numarası ile basdırılarak, genç din adamları aldatılmağa çalışılmışdır. Çok şükr ki, Diyânet İşleri bu mezhebsizlerden temizlendi. Onların yerini alan, insâflı, temiz, bilgili âlimler “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, böyle sapık neşriyyâta karşı gençleri uyarıcı kitâblar yazmakdadırlar. Bu çeşidli kıymetli kitâblardan biri, Konya Y.İslâm Enstitüsü hocalarından Durmuş Alî Kayapınarın, (İslâm dînini tehdîd eden en korkunç fitne Mezhebsizlikdir) kitâbıdır. 1976 da Konyada basdırılmışdır. Zındıklar, hep yaldızlı sözlerle müslimânları aldatmışlar, (İşbirliği sağlıyacağız) maskesi altında (îmân birliği)ni parçalamışlardır. Dahâ çok bilgi almak için, (Fâideli Bilgiler) kitâbını okuyunuz! Muhtelif müslimân ismleri altına saklanan zındıklar, islâmiyyeti parçalamağa, bozmağa çalışıyor. İlmleri, aklları verimsiz ise de, paraları çok olduğundan, kirâlık din adamları ile sahneye çıkmakdadırlar.
44 — Kitâbımızın sonunu, imâm-ı Rabbânî, müceddid-i elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” bir mektûbunu yazmakla süsliyelim. İslâm âlimlerinin gözbebeği, Evliyânın ve tesavvuf yolcularının önderi ve seçilmişlerin seçilmişi, ikinci bin yılın müceddidi olan bu yüce imâmın mubârek rûhundan böylece bereketlenelim: