401

Çünki Onlar da, Resûlullahın Eshâbıdır. İçlerinde, Cennetle müjdelenmiş olanlar ve Bedr gazâsında bulunanlar vardır. Bu gazâda bulunanların günâhları afv edilmişdir. Âhıretde azâb görmiyecekleri bildirilmişdir. Hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ, Bedr gazâsında bulunanlara “istediğinizi yapın! Sizin her işinizi afv eyledim” buyurdu) bildirilmekdedir. Onların içinde, (Bî’at-i rıdvân) denilen sözleşmede bulunanlar da vardı. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, bu sözleşmede bulunanlardan hiçbirinin Cehenneme gitmiyeceğini bildirmişdir. İslâm âlimleri bildiriyor ki, Eshâb-ı kirâmın “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” hepsinin Cennete gidecekleri, Kur’ân-ı kerîmden anlaşılmakdadır. Hadîd sûresinin onuncu âyetinde meâlen, (Mekke feth edilmeden önce, Allah yolunda mallarını verenler ve cihâd edenler, fethden sonra böyle yapanlar gibi değildir. Bunların derecesi dahâ yüksekdir. Allahü teâlâ, fethden önce ve sonra, böyle yapanların hepsine Hüsnâyı söz verdi) buyuruldu. (Hüsnâ), Cennet demekdir. Görüliyor ki, Mekke şehri feth edilmeden önce ve edildikden sonra, Allah yolunda mallarını verenlerin ve cihâd edenlerin Cennete gidecekleri müjdelenmişdir. Bu âyet-i kerîmede mal vermek ve cihâd etmek, Cennete girmek için şart olarak bildirilmemişdir. Onları övmek için bildirilmişdir. Çünki, Eshâb-ı kirâmın hepsi böyle idi. Hepsi, Allah yolunda mallarını vermiş ve cihâd etmişlerdir. Eshâb-ı kirâmın hepsi Cennet ile müjdelenmiş oluyor. Böyle din büyüklerine dil uzatmanın ve kötü gözle bakmanın, insâfdan ve müslimânlıkdan çok uzak olacağını düşünmek lâzımdır.

Süâl: Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” vefâtından sonra, Eshâb-ı kirâmdan birkaçının doğru yoldan ayrıldıklarını, bozulduklarını ve halîfe olmak için makâm ve mevki’ elde etmek için, kötü yollara sapdıklarını ve hazret-i Alînin “kerremallahü teâlâ vecheh” hakkı olan hilâfetini Ondan kapdıklarını söyliyenler ve yazanlar oluyor. Hattâ, içlerinde kâfir olanlar da varmış. Bu sözlere ve yazılara göre, Eshâb-ı kirâmdan birçoğunun, Cennetden mahrûm kalacağı anlaşılıyor. Çünki, Sahâbîlik şerefine kavuşmak için, müslimân olmak lâzımdır. Müslimânlıkdan çıkdığı, doğru yoldan ayrıldığı söylenen kimsede, Sahâbîlik şerefi kalır mı?

Cevâb: Üç halîfenin “radıyallahü teâlâ anhüm” Cennete gidecekleri, sahîh hadîslerle bildirilmişdir. Bu hadîs-i şerîfler karşısında, kimse birşey söyliyemez. Bunların küfre kayması, kâfir olması, doğru yoldan sapmaları düşünülemez. Bundan başka hazret-i Ebû Bekr ile hazret-i Ömer “radıyallahü anhümâ” Bedr gazâsında bulunmakla şereflenmişlerdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.