401

Herkesin bildiği gibi, nice şehrlerin yıkılmasına, binlerle müslimân kanının dökülmesine sebeb olan muhârebeleri yapmışdı. Kendisine itâ’at etmiyenlere karşı böyle şiddet gösteren, böyle güçlü, şerefli bir zâtın, islâmiyyetin kendisine vermiş olduğu hakkın elinden zorla alındığını görüp de susması ve hattâ, üstelik bu hakkın kime verilmesi dahâ iyi olacakdır diye görüşen kurula üye olarak katılması, düşünülebilir mi?

Eğer, hâşâ, Şî’î kitâbının dediği gibi, hazret-i Alî “radıyallahü anh” bu hakkını aramakdan adamları az olduğu için, istemiyerek susmuş denilirse, Allahü teâlânın ve Resûlullahın kendisine vermiş olduğu vazîfenin îcâblarını yerine getirmekden korkduğu için, Allahü teâlânın emrini yapmamış, Ona isyân etmiş demek olur. Hâlbuki, Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” amcasının oğlu ve dâmâdı ve Allahın arslanı olan Hazret-i Alî “kerremallahü vecheh” hazretleri, değil yalnız Arabistândan, belki bütün dünyâdan, herkim olursa olsun, böyle utanç verici ve lekeleyici bir korkaklığı kendine bulaşdırmayıp, ölümü göze alacağı herkesin bildiği bir şeydir. Bunun için siz, emîrül-mü’minîn hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” efendimize böyle kötü, çirkin bir hâli yakışdırıyorsunuz. Böyle söylemek, onu sevdiğinizi bildirmiş olmuyor, Ona düşmanlık etmiş oluyorsunuz. Her dürlü şübheden ve aybdan temiz olan O yüce imâmı böyle bir kusûrdan uzak görmeği ve burada bildirmeği, üzerime borç bilirim.

Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” vasıyyet yazmak için kâğıd kalem istediği zemân, Ömer “radıyallahü teâlâ anh” bunu önledi demeniz de, bu zâtın böyle bir iş yapacağına, kesin bir delîl, sened bulunmadığı için, doğru değildir. Çünki, Buhârî kitâbının Megâzî kısmında, Abdüllah ibni Abbâs diyor ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin hastalığı perşembe günü artdı. (Bana kâğıd getiriniz! Size kitâb yazacağım. Benden sonra, yoldan hiç ayrılmayasınız) buyurdu. Orada olanlar, konuşmağa başladı. (Peygamberin yanında yüksek sesle konuşmak lâyık değildir) buyurdu. Acabâ sayıklıyor mu? Kendisinden, bunu sorunuz, denildi. Yine Abdüllah dedi ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hasta idi. Yanında birkaç kişi vardık. (Size kitâb yazacağım. Benden sonra, yoldan çıkmayasınız) buyurdu. Birkaçımız dedi ki, ağrısı artdı. Yanımızda Kur’ân-ı kerîm var. Allahın kitâbı bize yetişir. Uyuşamadık. Birkaçımız, getirelim, yazsın da, bundan sonra, yolu şaşırmayalım dedi. Kimisi, başka şey söyledi. Sözler çoğalınca, (kalkınız!) buyurdu.

İşte yeryüzünde Kur’ân-ı kerîmden sonra en kıymetli ve en güvenilen kitâbımız olan (Buhârî)nin bildirdiğine göre, sözü yapmak istemiyen belli bir kişi değildir. Birkaç kişi idi. Çünki, Buhârîde (söylediler) diyor.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.