401

Dinleyenlerden biri: Öyle ise Peygamberimiz (Ben kimin velîsi isem, Alî de onun velîsidir) buyurmadı mı? deyince, Hasen, buna hayır, vallahi eğer Resûlullah, Alînin halîfe olmasını isteseydi, nemâz kılmağı ve oruc tutmağı emr eylediği gibi, bunu da, açıkça emr ederdi, dedi. İşte, Ehl-i beytin en ileri gelenlerinden biri olan ve hazret-i Alînin torunu olan Hasenin bu sözleri, senin sözlerinin bozuk ve yalan olduğunu açıkça göstermekdedir, dedim. Molla başı susdu. Başka söze başladı.

9—(Kıyâmet günü, her müslimâna dünyâ ve âhiret işlerinden sorulacağı gibi, Alîyi ve çocuklarını sevmesinden sorulacağını gösteren hadîs-i şerîflere ne dersiniz? Çünki, Alî bin Muhammed ibni Sabbâğ-ı mâlikî (855 [m. 1451] de vefât etdi) (Füsûlül-mühimme) kitâbında, Elmenâkıb kitâbından alarak diyor ki, İbnil-Müeyyedden işitdim. Birgün, Ebû Büreyde, Resûlullahın yanında oturuyordu. Ebû Büreyde diyor ki, Resûlullah efendimiz, (Rûhum yed-i iktidârında bulunan Allahü teâlâya yemîn ederim ki, kıyâmet günü, insanlardan ilk sorulacak şey, ömrünü ne ile geçirdin, bedenini, ne yaparak eskitdin, malını nereden kazandın ve nerelere verdin ve Resûlümü sevdin mi, soruları olacakdır) buyurdu. Yanımda bulunan hazret-i Ömer, sizi sevmenin alâmeti nedir yâ Resûlallah, dedi. Mubârek elini, yanında oturan hazret-i Alînin başına koyup, (Beni sevmek, benden sonra bunu sevmekdir) buyurdu. Yine bu kitâbda diyor ki, hazret-i Alî (Vallahi Nebiyy-i ümmî “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz, beni sevenlerin mü’min olduklarını, sevmiyenlerin ise, münâfık olduklarını bildirdi) dedi. İşte, kıyâmet günü, sevgisi herkesden sorulacak, bir zât, acabâ başkalarından dahâ üstün ve halîfelik, başkalarından ziyâde kendisinin ve çocuklarının hakkı olmaz mı), dedi.

—Mâlikî dediğin İbni Sabbâğ mâlikî mezhebinde değildir. Kitâbları, yazıları gösteriyor ki, şî’î mezhebindedir. (Hârezm odunu) olarak meşhûr olan ibni Müeyyedin de, şî’î olduğunu bütün âlimler bildirmekdedir. Zâten başka vesîka aramağa hâcet yok. Şî’îlerden ba’zısı, hadîs-i şerîfleri değişdirip büyük bir hadîs âliminin ismini koyuyor. Böyle yalanlarla, müslimânları aldatmağa çalışıyor. Kitâblarda, doğrusu yazılı olan bir hadîs-i şerîfi, böyle değişdirerek, başka dürlü bildiren kimsenin bir yalancı olduğu meydândadır. İşte, bu hadîs-i şerîfin doğrusunu, imâm-ı Muhammed bin Îsâ Tirmüzî (209 da tevellüd, 279 [m. 892] da vefât etdi) şöyle bildiriyor: (İnsana, kıyâmet günü dört şeyden sorulacakdır. Ömrünü ne ile geçirdiği, ilmini ne yapdığı, malını nereden kazandığı, cismini ne ile eskitdiği sorulacakdır). Taberânî de, bu hadîsi bildiriyor ise de, son cümlesi yerinde, gençliği ne ile geçirdiği yazılıdır. İşte, hadîs-i şerîfin doğrusu böyle bildirilmişdir. İçinde, Ehl-i beyti sevmek ve hazret-i Ömerin adı yokdur. Bundan anlaşılıyor ki, İbni Sabbâğ ile ibni Müeyyed yalan söylemişlerdir. Bununla berâber, burada, halîfeliği anlatan hiçbir şey yokdur.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.