401

İslâm âlimlerinin okutma metodlarını öğrenerek, hıristiyân mektebleri açıldı).

Dünyâ târîhlerinin sözbirliği ile överek yazdığı gözleri kamaşdıran islâm medeniyyetini, Kur’ân-ı kerîme uyanlar meydâna getirdi. Bugün Avrupa, Amerika ve Rusyada fen ilerledi, dev sanâyı’ kuruldu. Ay yolculuğuna başlandı. Fekat, hiçbirinde huzûr sağlanamadı. Patronların isrâfı ve sefâheti, işçilerin sefâleti giderilemedi. Komünistlerde devlet, milleti sömürdü. Milyonlarca insan, buğaz tokluğuna, aç, çıplak çalışdırıldı. Zâlim, kan dökücü bir azınlık, bunların sırtından yaşadı. Serâylarda zevk ve safâ sürüp, her kötülüğü yapdılar. Kur’ân-ı kerîme uymadıkları için râhata, huzûra kavuşamadılar. Medenî olmak için, fende, teknikde onlara benzemek, onlar gibi çalışmak, başarmak lâzımdır. Çünki, Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîfler, fende, san’atda ilerlemeği emr ediyor. Meselâ, ibni Adî ve Münâvînin “rahmetullahi teâlâ aleyhimâ” bildirdikleri hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ, fende ilerliyen, san’at sâhibi olan kulunu elbette sever) ve (Hâkim-i Tirmüzî) ve (Münâvî)deki hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ, kulunun san’at sâhibi olduğunu görmeği elbette sever) buyuruluyor. Fekat, medenî olmak için, yalnız bunu başarmak yetişmez. Kazanılan ni’metlerin, adâletle paylaşılması, çalışanın emeğine kavuşması lâzımdır. Bu adâlet de, ancak Kur’ân-ı kerîme uymakla elde edilir. Bugün Avrupa, Amerika ve Rusya, islâmiyyete uygun olarak çalışdıkları işlerinde, kazanıyorlar. Fekat, kazançlarını Kur’ân-ı kerîmdeki adâlet esâslarına göre paylaşmadıklarından râhata, huzûra kavuşamıyorlar. Sınıf mücâdelesinden kurtulamıyorlar. İslâmiyyete uymıyanlar, aslâ mes’ûd olamaz. Uyanlar, müslimân olsa da, olmasa da, inansa da, inanmasa da, uydukları kadar, dünyâda fâidesini görür. İnanarak uyanlar ise, hem dünyâda, hem âhıretde fâidesini görürler. Dünyâda, râhat, huzûr içinde yaşarlar. Âhıretde de, se’âdet-i ebediyyeye, sonsuz ni’metlere kavuşurlar. Bu sözün doğru olduğunu târîh de, günlük olaylar da, açıkça göstermekdedir. Bundan anlaşılıyor ki, müslimân olsun olmasın, İslâm dîninin gösterdiği yolda ilerlemiyenler, ayrıldıkları kadar, zarara, felâkete sürüklenirler.

Allaha îmân, Allah korkusu ve islâm dîni, maddî mes’elelerde âciz kalan insanlara ümmîd ve çalışma azmi verecek sebeblerdir.

Ekonomik ve teknik terakkîlerin fâideli olabilmesi için, ma’nevî kuvvete de ihtiyaç olduğu görülmekdedir.

Din ve fen, insanlara çok lüzûmlu, çok fâideli olan iki yardımcıdır. Fen bilgileri, râhat için, huzûr için, medeniyyet için lâzım olan vâsıtaları, sebebleri hâzırlar.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.