480

Ancak bu hakîkî müslimânlar, el ele vererek, birbirlerini sayarak, severek, koruyarak, müslimân ismini taşıyan bid’at ehlinin ve islâm düşmanlarının saçma ve sapık neşriyyâtını red ederek, durmadan çalışarak, yirminci asrın fen ve teknolojisine ulaşarak ve hattâ onu da geçerek, bu kudsî vatanı lâyık olduğu dereceye erişdirebilirler. Allahü teâlâyı, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi tanımayan, halâle, harâma ehemmiyyet vermeyip, kendisine aşılanmış yabancı fikrlere aldanarak, din kardeşlerine düşman olan bid’at sâhiblerinden bu memlekete hayr gelmez. Bunların rûhları hastadır. Bir makine, bir hayvan gibi, kimin eline geçerlerse, onun istediğini yaparlar. Memlekete en büyük fenâlığı yapan bunlardır. Allahü teâlâ, bizi bu gibi zararlı bid’at sâhiblerinin şerrinden muhâfaza buyursun! İslâmiyyeti tercîh eden fen ve siyâset adamları, (İnsanın rûhu boş kalırsa, onda fâide yokdur. Bu boşluğu ise, ancak hakîkî bir din doldurur) demekdedirler. Rûhu müslimânlıkla temizlenmiş olan ve harâmlardan sakınan bir kimse, hiç bir kötü propagandanın esîri olmaz ve Ehl-i sünnet âlimlerin kitâblarında yazılı olan doğru yolda yürüyerek, müslimân kardeşleri ile el ele verip, dînine ve memleketine hizmet eder. Böylece, hem bu dünyâda, hem de âhiretde Allahü teâlânın lutf ve inâyetine kavuşur.

Eskiden tek taraflı düşünen islâm düşmanları, dâimâ islâm dînini kötülemeğe çalışırlar, bu hak dînin esâslarını değişdirmeğe kalkarlar, kısaca, birçok haksızlıklar yaparlardı. Böyle kitâbların çoğu, hıristiyanlar ve müslimân ismini taşıyan bid’at fırkaları tarafından neşr edilmişdir. Avrupada, islâm dînini tedkîk etmeden, müslimânları, dinsiz, şeytâna tapan, her fenâlığa müsâ’ade eden, zâlim, yalancı, kadınları âdî bir mal sayan insanlar olarak tanıtan, bozuk kitâblar vardır. Şarkda da, böyle sapık kitâblar neşr olunmuşdur. Bugün, insanlar, birbirlerini dahâ iyi anladıkça ve birbirlerinin kitâblarını okudukça, doğru kitâblar yayılarak, eski nefret hissi, takdîre dönmekdedir. Vaktiyle, hıristiyanları, müslimânlarla ve bid’at fırkalarındaki sapık müslimânları, Ehl-i sünnet i’tikâdındaki hakîkî müslimânlarla savaşa teşvîk eden bölücü, yıkıcı düşünceler azalmışdır.

Şimdi, hıristiyanlar dinlerindeki noksanları anlamakda, bunları tashîhe çalışmakdadırlar. Bu kitâbı hâzırlarken, bize Hindistândan bir mektûb geldi. Bu mektûbla berâber, oradaki hıristiyan misyonerlerin dağıtdığı, bir (Açıklama) da gönderilmişdi. Bunda şöyle deniliyordu: (Allah hepimizi yaratdığı için, biz hepimiz Allahın oğlu veyâ kızıyız. Sen de, Allahın bir oğlu veyâ kızısın. İncîlde okuduğun, Allahın oğlu ifâdesi, Allahın kulu demekdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.