874 [m. 1469] da vefât etmiş olan Abdül’azîz Vefâînin “rahime-hullahü teâlâ”(Kifâyet-ül-vakt lima’rifet-i dâir) kitâbı da, bugünkü astronomiyi anlatmakdadır.]
[1] Sultan Selîm, 926 [m. 1520] de vefât etdi.
Tıb hakkında eski Yunanlılar tarafından yazılan eserler, Kurûn-u vüstâda [Orta çağda] câhil hıristiyanlar tarafından yakılmış olduğundan, bunların aslları bugün elimizde bulunmuyor. Bunlardan şurada burada kalarak, bu barbarca imhâdan kurtulmuş olan parçacıklar, Bağdâdlı Hüseyn ibni Johag tarafından arabîye terceme edilmişdir. Bu meşhûr hakîm, Eflâtun ve Aristonun eserlerini de arabîye terceme etmişdir.
Memûn halîfe zemânında Bağdâdda yetişen, hesâb, hendese ve ilm-i heyet âlimi üç kardeşden Muhammed bin Mûsâ Harezmî, güneşin irtifâ’ını ve Erdın Ekvatörü uzunluğunu ölçmüş ve nemâz vaktlerini ta’yîn eden Üsturlâb [Rub’ı dâire] âletlerini yapmışdır. Cebr ilmindeki kitâbı ingilizceye ve Üsturlâb kitâbı latinceye terceme edilmişdir. 233 [m. 847] de vefât etmişdir.
Müslimân astronomlar dünyânın küre şeklinde olduğunu isbât ederek, Avrupalıların, (Dünyâ tepsi gibidir, denizlerde çok gidilirse aşağı düşülür) inancını yıkdılar. Doğru bir şeklde arzın çevresini ölçmeyi başardılar. Avrupalılara birçok şey öğreten ve Rönesansı hâzırlayan Abbâsî İmperatorluğu, ne yazık ki, yavaş yavaş parçalanmaya başladı ve 656 [m. 1258] de Moğollar Bağdâdı zapt etdiler. Yakıp yıkdılar ve böylece müslimânların kurdukları büyük medeniyyet ortadan kalkdı. Acabâ şimdi vaz’ıyyet nasıldır? İslâm medeniyyetinde yeni bir rönesans [yeniden canlanma] beklenebilir mi?
Kurûn-u vüstâda [Orta çağda] müslimânlar, altın, kıymetli bahârat ve kokulu ağaçlar [öd ağacı, günnük ve benzerleri] ararlar, bunların bir kısmını Avrupalılara ihrâc ederlerdi. [Süleymân “aleyhisselâm” zemânında olduğu gibi.] Bugün siyâh altın, ya’nî petrol, bunların yerini tutmuşdur. Acabâ müslimânlar, vaktîle büyük İskenderin[1] veyâ Napolyonun te’sîs etdikleri imperatorluklar kadar büyük olan devletlerini yeniden kurmağı başarabilecekler mi? Arablar bugün petrol sâyesinde zengindir. Ellerindeki bu zengin hazîneden fâidelenerek kuvvetlenmeğe çalışıyorlar. Bunun için ne yapmak lâzım geldiğini bize Kuveyt tedkîk [Araşdırma] Merkezi müdîri Prof. Muhammed el Şamalî şöyle anlatdı: (Her şeyden evvel, ilm, fen alanında ilerlememiz lâzımdır.