480

Îmân ve ibâdetler, hazret-i Peygamber zemânında temâmlandı. Kimse, bunlara birşey ilâve edemez. Müctehid imâmlar, insanları taklîdden men’etmiş, taklîdi harâm kılmışlardır.) diyor.

[1] Reşîd Rızâ, Muhammed Abduhun talebesidir. 1354 [m. 1935] de vefât etdi.

Mezhebsiz Reşîd Rızânın (İslâmda Birlik ve Fıkh Mezhebleri) kitâbından özetlediğimiz yukarıdaki yazılar, mezhebsizlerin bütün kitâbları gibi, müslimânların dört mezheb imâmını taklîd etmelerini men’ediyor. Herkesin tefsîr ve hadîs öğrenmesini emr ediyor. Buna ne dersiniz?

Cevâb: Mezhebsizlerin yazıları dikkat ile okunursa, sapık düşüncelerini ve bölücü görüşlerini, çürük mantık zincirleri ile ve yaldızlı kelimelerle süsliyerek müslimânları aldatmağa çalışdıkları hemen görülür. Câhiller, bu yazıları mantık, akl çerçevesinde, ilme dayanıyor sanarak inanır, arkalarına takılırlar ise de, ilm ve keskin görüş sâhibleri, aslâ bunların tuzaklarına düşmez.

Müslimânları sonsuz felâkete sürükliyen mezhebsizlik tehlükesine karşı gençleri uyarmak için islâm âlimleri “rahime-hümullahü teâlâ”, ondört asrdan beri binlerce kıymetli kitâb yazmışlardır. Yukarıdaki süâle cevâb olmak üzere, Yûsüf Nebhânînin[1](Huccet-ullahi alel-âlemîn) kitâbının yediyüzyetmişbirinci sahîfesinden başlıyarak, bir mikdâr terceme etmeği uygun gördük:

Kur’ân-ı kerîmden ahkâm çıkarmak, herkesin yapabileceği şey değildir. Müctehid imâmlar bile, Kur’ân-ı kerîmdeki ahkâmın hepsini çıkaramıyacakları için, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Kur’ân-ı kerîmdeki ahkâmı, hadîs-i şerîfleri ile açıklamışdır. Kur’ân-ı kerîmi, ancak Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” açıkladığı gibi, hadîs-i şerîfleri de, yalnız Eshâb-ı kirâm ve müctehid imâmlar anlıyabilmişler ve açıklamışlardır.

Bunu anlıyabilmeleri için, Allahü teâlâ, müctehid imâmlara aklî ve naklî ilmleri ve idrâk kuvveti ve keskin zihn ve ziyâde akl ve dahâ nice üstünlükler ihsân eylemişdir. Bu üstünlüklerin başında, takvâ gelmekdedir. Bundan sonra, kalblerindeki nûr-u ilâhî gelmekdedir. Müctehid imâmlarımız, bu üstünlükler yardımı ile, Allahü teâlânın ve Resûlullahın kelâmlarından onların murâdlarını anlamışlar, anlıyamadıklarını (Kıyâs) ile bildirmişlerdir. Dört mezheb imâmının herbiri, kendi re’yi ile konuşmadığını bildirmiş ve talebelerine (sahîh hadîse rastlarsanız, benim sözümü bırakın. Resûlullahın hadîsine uyun!) demişdir. Mezheb imâmlarımız, bu sözü, kendileri gibi müctehid olan derin âlimlere söylemişlerdir. Bu âlimler, dört mezhebin delîllerini bilen, tercîh ehli olanlardır.

[1] Yûsüf Nebhânî, 1350 [m. 1932] de Beyrûtda vefât etdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.