Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Allahü teâlânın çok sevdiği kimse, dînini öğrenen ve başkalarına öğretendir. Dîninizi islâm âlimlerinin ağızlarından öğreniniz!)
Hakîkî âlim bulamıyan, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarından öğrenmeli ve bu kitâbların yayılmasına çalışmalıdır. İlm, amel ve ihlâs sâhibi olan müslimâna (İslâm âlimi) denir. Bu üçünden biri noksan olup da, kendini âlim tanıtana (kötü din adamı, yobaz) denir. İslâm âlimi, insanı, se’âdet kapılarını açan sebeblere kavuşdurur, dînin bekçisidir. Yobaz, insanı, felâkete sürükleyen sebeblerin içine düşürür, şeytânın yardımcısıdır.[1] İstigfâr okumak, derdlere, sıkıntılara mâni’ olan sebeblere kavuşdurur. İstigfâr okumak, (Estagfirullah min külli mâ kerihallah) veyâ kısaca,(Estagfirullah) okumakdır.
Gel ey gurbet diyârında, esîr olup kalan insan,
gel ey dünyâ harâbında, yatıp gâfil olan insan!
Gözün aç, etrâfa bir bak, nice beğler gelip geçdi,
ne mecnûndur bu fânîye, gönül verip duran insan!
Kafesde bülbüle şeker verirler, fekat hiç durmaz,
aceb niçin karâr eder, bu zındâna giren insan!
Ne müşkil olur gafletde, kalıp hiç inanmayıp,
ölüm vaktinde Azrâîl, gelince uyanan insan.
Kararmış gönlün ey gâfil, nasîhat neylesin sana!
taşdan katı olmuş kalbi, öğüt kâr etmiyen insan!
Aklını başına topla, elinde var iken fırsat,
sonsuz azâb çekecekdir (adam sen de) diyen insan!
Niyâzi bu öğütleri, ver önce kendi nefsine,
o gün kurtulacak ancak kulluğunu yapan insan.
Allaha tevekkül edenin yâveri Hakdır.
Na-şâd olan bu kalbim, birgün şâd olacakdır.
[1] İhlâs ile amel etmek için öğrenilmeyen ilmin fâidesi olmaz. (Hadîka)cild 1, sahîfe 366 ve 367 ve (Mektûbât) cild 1. 36, 40, 59.cu ve 157.ci mektûblarına bakınız!