Kanada, Güney Afrika, Yeni Zelanda, Fiji, Pasifik adaları, Papua, Tonga, Avustralya, İngiliz Belucistanı, Birmanya, Aden, Somali, Borneo, Brunei, Sarawak, Hindistân, Pâkistân, Bengladeş, Malezya, Endonezya, Hong-Kong, Çinin bir kısmı, Kıbrıs, Malta, 1300 [m. 1882] de Mısr, Sûdan, Nijer, Nijerya, Kenya, Uganda, Zimbabwe, Zambia, Malawi, Bahama, Greneda, Guyana, Botswana, Gambia, Gana, Sierra Leone, Tanzanya, Singapur gibi devletler İngilizlerin hegemonyası içine alındı. Bu dünyâ devletleri, hem dinlerini, dillerini, örf ve âdetlerini gayb etdiler. Hem de yeraltı ve yerüstü zenginlikleri İngilizler tarafından sömürüldü.
19. cu yüzyıldaki isti’lâları sonunda, dünyâ topraklarının yaklaşık dörtde birine, dünyâ nüfûsunun da, dörtde birinden ziyâdesine sâhib ve mâlik oldu.
İngiliz müstemlekelerinin en mühimi, sertâcı, Hindistân idi. İngilizlere cihân hâkimiyetini te’mîn eden, onun, üçyüz milyondan ziyâde nüfûsu [Bugün 700 milyondan ziyâdedir.] ve nihâyetsiz tabî’î servetleridir. Sâdece birinci cihân harbinde, İngiltere bu müstemlekeden, birbuçuk milyon asker ve bir milyar rupye nakdî para almışdır. Bunların çoğunu Osmânlı devletini parçalamak için kullanmışdır. Sulh zemânında ise, İngilterenin muazzam sanâyı’ini yaşatan, İngiliz iktisâdını [ekonomisini] ve mâliyesini takviye eden Hindistândır. Hindistânın diğer müstemlekelere nazaran çok ehemmiyyetli olmasının iki sebebi vardır. Birincisi, dünyâyı sömürmelerine en büyük mâni’ olarak gördükleri İslâmiyyetin Hindistânda yayılması ve burada müslimânların hâkim olmasıdır. İkincisi, Hindistânın tabi’î zenginlikleridir.
Hindistânı muhâfaza edebilmek için, Hindistân yolu üzerinde bulunan bütün İslâm ülkelerine saldırmış, fitne ve fesâd tohumları ekerek, kardeşi kardeşe kırdırmış ve bu ülkelere hâkim olarak, bütün tabî’î zenginliklerini ve millî servetlerini hep kendi memleketine taşımışdır.
Osmânlı imperatorluğundaki hareketleri titizlikle ta’kîb etmek ve çeşidli siyâsî oyunlarla Osmânlıları Ruslarla harbe sokarak, Hindistâna yardım elini uzatamıyacak hâle getirip, parçalamak ve yok edip, işgâl etmek, hâin İngiliz siyâsetinin esâsı idi.