Hâid ve cünüb iken de ziyâret câiz ise de abdestli olmak sünnetdir. Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Bir mü’minin kabrini ziyâret edip, Allahümme innî es’elü-ke bi-hakkı Muhammedin ve âli Muhammedin en lâ-tü’azzibe hâzelmeyyit deyince, meyyitin azâbı ref’ olunur.) (Ana-babasının veyâ bunlardan birinin kabrini her Cum’a ziyâret eden bir kimse afv olunur) buyuruldu. Yalnız ana-babanın kabr toprağını öpmek câizdir. (Kifâye) kitâbında diyor ki, bir kimse, Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem”, Cennet kapısının eşiğini öpmeğe yemîn etdim, ne yapayım dedikde, (Ananın ayağını öp!) buyurdu. Anam babam yok deyince, (Kabrlerini öp! Kabrlerini bilmiyorsan, iki çizgi çizip onların kabri olarak niyyet ederek, bu çizgileri öp! Yemînini yerine getirmiş olursun!) buyurdu.
Büyük zâtların kabrini ziyâret için uzak memleketlere gitmemek, başka bir işi için gidilince ziyâret etmek iyi olur. Yalnız, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizi ziyârete gitmek sevâbdır. Peygamberleri “aleyhimüsselâm” ve Evliyâyı “aleyhimürrahme” ziyâret eden bunların mubârek rûhlarından istifâde eder. Bunlara olan sevgisi, bağlılığı kadar, kalbi temizlenir. Türbelerde günâh işliyen olursa, meselâ açık kadınlar da gelirse, ziyâreti terk etmemeli, bunlara mâni’ olamazsa, kalbi nefret etmelidir. Nitekim kadın bulunan, şarkı, ilâhi, nutk söylenen mü’minin cenâzesine gitmek lâzımdır.
Kadınların kabr ziyâreti, üzülmek, ağlamak, bağırmak için ise ve erkekler arasına karışıp fesad çıkarmak için olursa harâmdır. Böyle kadınlara la’net yağar. İhtiyâr kadınların, erkekler arasına karışmadan akrabâsının ve Evliyânın kabrlerini ziyâret etmesi câiz ise de, genç kızlara, böyle ziyâret de mekrûhdur. Kadınların cenâzede bulunmaları da böyledir.
(Cilâ-ül-kulûb)da diyor ki: Kabristâna gelen bir kimse, ayakda, (Esselâmü aleyküm, yâ ehle dâr-il kavm-ilmü’minîn! İnnâ inşâallahü an karîbin biküm lâhikûn) der. Sonra, Besmele ile onbir İhlâs ve bir Fâtiha okur. Sonra, (Allahümme rabbel-ecsâdilbâliyeh, velızâmin nahire-tilletî harecet mineddünyâ ve hiye bike mü’minetün, edhıl aleyhâ revhan min indike ve selâmen minnî) düâsını okumalıdır. Kabrin yanına gelince, meyyitin sağ [kabrin kıble] ve ayak tarafından yaklaşır. Selâm verir. Ayakda veyâ çömelip veyâ oturup, Bekara sûresinin başını ve sonunu, Yasîn-i şerîf sûresini, Tebâreke, Tekâsür, İhlâs-ı şerîf ve Fâtiha sûrelerini okuyup, meyyite hediyye eder.