593

TÛL-İ EMEL

10 – Kalb hastalıklarının onuncusu (Tûl-i emel)dir. Tûl-i emel, zevk ve safâ sürmek için çok yaşamağı istemekdir. İbâdet yapmak için, çok yaşamağı istemek, tûl-i emel olmaz. Tûl-i emel sâhibleri, ibâdetleri vaktinde yapmazlar. Tevbe etmeği terk ederler. Kalbleri katı olur. Ölümü hâtırlamazlar. Va’z ve nasîhatdan ibret almazlar. Hadîs-i şerîfde, (Lezzetlere son veren şeyi çok hâtırlayınız) buyuruldu. Hadîs-i şerîfde, (Ölümden sonra olacak şeyleri bildiğiniz gibi, hayvânlar da bilselerdi, yimek için semiz hayvân bulamazdınız) ve (Gece ve gündüz ölümü hâtırlayan kimse, kıyâmet günü şehîdler yanında olacakdır) buyuruldu. Tûl-i emel sâhibi, hep dünyâ mâlına ve mevkı’ine kavuşmak için ömrünü harcar. Âhıreti unutur. Yalnız zevk ve safâsını düşünür. Çoluk çocuğunun bir senelik gıdâsını hâzırlamak, uzun emel olmaz. Bir senelik nafakaya (Havâyıc-i aslıyye) denir. Lüzûmlu eşyâdan sayılır. Nisâb hesâbına katılmaz. Buna mâlik olan, zengin sayılmaz. Buna mâlik olmıyan bekâr kimsenin kırk günlük gıda maddesi saklaması câizdir. Dahâ fazla saklamaları tevekkülü bozar. Hadîs-i şerîfde,(İnsanların en iyisi ömrü uzun ve ameli güzel olan kimsedir) ve (İnsanların en kötüsü, ömrü uzun, ameli kötü olandır) ve (Ölmek istemeyiniz. Kabr azâbı çok acıdır. Ömrü uzun olup islâmiyyete uymak, büyük se’âdetdir) ve (Müslimânlıkda beyâzlaşan kıllar, kıyâmet günü nûr olacakdır) buyuruldu.

Tûl-i emelin sebebleri, dünyâ zevklerine düşkün olmak ve ölümü unutmak ve sıhhatine, gençliğine aldanmakdır. Tûl-i emel hastalığından kurtulmak için, bu sebebleri yok etmek lâzımdır. Ölümün her an geleceğini düşünmelidir. Sıhhatin, gençliğin ölüme mâni’ olmadıklarını unutmamalıdır. Çocuklardaki ve gençlerdeki ölüm sayısının yaşlılardaki ölüm sayısından çok olduğunu istatistikler göstermekdedir. Çok hastaların iyi olup yaşadıkları, çok sağlam kişilerin çabuk öldükleri her zemân görülmekdedir. Tûl-i emel sâhibi olmanın zararlarını ve ölümü hâtırlamanın fâidelerini öğrenmelidir. Hadîs-i şerîfde, (Ölümü çok hâtırlayınız. Onu hâtırlamak, insanı günâh işlemekden korur ve âhırete zararlı olan şeylerden sakınmağa sebeb olur) buyuruldu. Eshâb-ı kirâmdan Bera’ bin Âzib “radıyallahü teâlâ anh” diyor ki, bir cenâzeyi götürdük. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, kabr başına oturdu. Ağlamağa başladı. Mubârek gözyaşları toprağa damladı. Sonra, (Ey kardeşlerim! Hepiniz buna hâzırlanınız) buyurdu. Ömer bin Abdül’azîz “rahime-hullahü teâlâ”, bir âlimi görünce, nasîhat istedi. O da, şimdi halîfesin, istediğin gibi emr edersin.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.