593

Ya’nî, âkıl, bâliğ kadının, kendini nikâh etmesi ve başkasının velîsi, vekîli olunca, onu nikâh etmesi veyâ kendini nikâh etmesi için birini vekîl etmesi yâhud başkasının kendisini bir kimseye nikâh etmiş olduğunu anlayınca, izn vermesi, hep câizdir. [Kadının kendisini tezvîc için, vekîl etdiği kimse, kendisine nikâh edemez. Kadının, kendisini ve başkasını boşamağa hakkı yokdur.] Bâliga olan bâkire kızı nikâhlamak için zorlamak câiz değildir. Velîsi, bâliga kıza nikâh yapılması için, bundan izn istemelidir. Cevâb vermez veyâ gülerse, yâhud sessiz ağlarsa, izn sayılır. Dul kadından izn isteyince ve velîden gayrısı izn isteyince, sözle izn vermeleri lâzımdır. Velînin bâliğ olmayan çocuklarını, kendilerinden izn almadan nikâh etmesi câizdir. Velî, baba ve ced değil ise, çocuk bâliğ olunca, nikâhı fesh edebilir. Velî, mîrâsı düşen asebelerden en yakın olanıdır. [Erkek velî yok ise], ana ve kadın asebeler de, kızın velîsi olurlar. Bu velîler yoksa, kâdî [hâkim] velî olur. Çocuk ve kâfir, müslimâna velî olamaz. Bir kimse, iki tarafın da velîleri veyâ vekîlleri yâhud birisinin vekîli, diğerinin velîsi veyâhud kendine asîl, diğerine vekîl veyâ velî olabilir. Bu sonuncusu, amcasının küçük kızını kendine nikâh etmek gibidir ki, (Şâhid olunuz! Filancayı kendime nikâh etdim) demesi ile nikâh sahîh olur. Kabûl edilmesine lüzûm olmaz. Kız ile erkeğin din bilgileri, takvâ, neseb ve mevki’ ve servet bakımından küfv [denk] olmaları lâzımdır. Sâlih kimsenin kızı bir fâsık ile evlenirse, velîleri bu nikâhları red edebilirler. (İhtiyâr)dan terceme temâm oldu. Zevc, sonradan fâsık olursa, [meselâ içkiye, uyuşdurucuya başlar, top oyununa, yüzmeğe dadanıp, avret mahallini açarsa, nemâzı terk ederse] zevcesi boşanmak isteyemez (Feyziyye).

Âdem aleyhisselâmdan beri yalnız nikâh ibâdeti devâm etmiş, kaldırılmamışdır. Her ibâdet gibi, nikâhın da, sahîh olması için, nikâh yaparken niyyet etmek lâzımdır. Ya’nî, nikâhlanacakların, Allahü teâlânın emri ile sevgili Peygamberimizin sünnetine uyarak nikâh yapıyorum, diyerek kalbinden geçirmeleri lâzımdır. İslâm nikâhı ile, evlenme memûrunun yapdığı evlenme işlerini birbirine karışdırmamalıdır. İslâm nikâhı yapmak, Allahü teâlânın emridir. Evlenme işlemini yapdırmak da, kanûnun emridir. İkisinin ismi de, şartları da başkadır. İslâm nikâhı yapmamak büyük günâhdır. Evlenme işlemini yapdırmamak da suçdur. Bu suçu yapan habs olunur. Müslimânın günâh işlememesi ve kanûnun suç saydığı şeyden sakınması lâzımdır. Kanûna uymamak, cezâya, zarara sebeb olur ve fitneye yol açar. Bunlar ise harâmdır. Evlenme işlemi yapdırmak, dînimizde yasak değildir. Kanûn da, islâm nikâhını yasak etmemişdir. Osmânlılar zemânında da, her ikisi yapılırdı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.