İslâm âlimlerinin kitâbları ise, ilm sâhiblerinin, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden çıkardıkları bilgilerdir. İslâm bilgilerine felsefe demek, pırlantayı cam parçalarına benzetmek gibidir. İslâm âlimlerine felsefeci demek de, aslana kedi demek gibi olup, bu yüksek âlimlere hakâret etmek olur.]
Hadîs-i şerîfler, Kur’ân-ı kerîmin örtülü ma’nâlarını açıklamakdadır. Müctehidlerin ictihâdları bu ikisini açıklamakdadır. Hanefî mezhebindeki müctehidler, İmâm-ı a’zamın “rahime-hullahü teâlâ” sözlerini açıklamakdadır. Fıkh ve fetvâ kitâbları da, bu imâmların sözlerini açıklamakdadır.
Diğer üç mezheb de böyledir.
Fetvâ vermek ve ilm öğretmek farz-ı kifâyedir.
Müslimânlar arasında sene târîhleri, hazret-i Ömerin “radıyallahü teâlâ anh” emri ile başladı. Târîh başlangıcının, hicret senesi Muharrem ayının birinci günü olması, Eshâb-ı kirâmın “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” sözbirliği ile kabûl edildi.
Tarladaki meyve ağaçları kesilip satılınca uşru verilmez. Meyvelerinin uşru verilir. Meyvesi olmayıp bey’ için yetişdirilen ağaçların ve istifâde edilen dut yapraklarının uşru verilir. Bağçedeki meyvelerin uşru verilmez.
Nemâz borçlarının iskâtı için vasiyyet etmek ve iskâtı defnden sonra da yapmak sahîhdir. [Mezhebsizlerin, vehhâbîlerin, dînimizde, iskât diye birşey yokdur. İskâtı, devri hocalar uydurmuşdur, gibi sözlerine inanmamalıdır.]
Hac etmemiş fakîrin başkası yerine hacca gitmesi câiz ise de, Kâ’beyi görünce kendisine de hac etmek farz olur. Bunun için Mekkede kalıp, sonraki sene de kendi haccını yapması lâzım olur. Evvelki haccında, memleketine dönmediği için, meyyitin haccı noksan kalmış olur. Hac için vekîl yapılan kimseye para verilirken, istediğini yap dense, bunun meyyit için bir başkasını vekîl etmesi câiz olur.
Bâliga, âkile ve reşîde olan kızı, babası bundan iznsiz ve vekâletini almadan tezvic etse, kız haber alınca red edebilir. Bâliga, âkıle, reşîde kız, babasından, amcasından izn almadan kendini küfvüne nikâh edebilir.
İlm, din ve salâh sâhibinin kızını, vekîli olan kimse, bir câhile, fâsıka nikâh etse câiz olmaz. Çünki, zevc ile zevcenin küfv [denk] olmaları lâzımdır.
Vefât eden adamın zevcesine, iddeti zemânında, adamın bırakdığı maldan nafaka vermek lâzım olmaz. [Çünki bu malda, vârislerin hakları da vardır.] İddet zemânı dört ay on gündür. Bu zemân temâm olmıyan kadın evlenemez.