593

CÜBN

19 – Cübn, korkaklık demekdir. Gadabın, sert davranmanın lüzûmlu mikdârına (Şecâ’at)denir. Lüzûmundan az olmasına, za’îf olmasına (Cübn) denir. Cübn, kötü huydur. İmâm-ı Muhammed bin İdrîs Şâfi’î “rahime-hullahü teâlâ” buyuruyor ki, (Şecâ’at göstermek lâzım olan yerde, korkaklık yapan kimse, eşeğe benzer. Tarziye verilen kimse râzı olmazsa, şeytâna benzer). Korkak olan kimse, zevcesine ve akrâbasına karşı gayretsizlik ve hamiyyetsizlik gösterir. Onları koruyamaz. Zillete ve zulme boyun eğer. Harâm işliyeni görünce susar. Başkalarının mâlına tamâ’ eder. İşinde sebât etmez. Verilen vazîfenin ehemmiyyetini anlamaz. Allahü teâlâ, Tevbe sûresinde şecâ’ati, kahramanlığı övüyor. Nûr sûresinde, zinâ edenlere, had cezâsı verilmesinde merhamet olunmamasını emr ediyor.

Hadîs-i şerîfde, (Sevgili kızım Fâtıma hırsızlık ederse, elini keserim!) buyuruldu. Allahü teâlâ, Feth sûresinde, Eshâb-ı kirâma “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în”, (Kâfirlere gadab ederler), harbde sert davranırlar diyerek övmekdedir. Tevbe sûresi, yetmişdördüncü âyet-i kerîmesinin meâl-i âlîsi, (Kâfirlere karşı sert ol!). Ya’nî saldırdıkları zemân korkmadır. Bir hadîs-i şerîfde, (Ümmetimin hayrlısı, demir gibi dayanıklı olanıdır) buyuruldu. İslâma ve müslimânlara düşmanlık edenlere, saldıranlara karşı sert olmak lâzımdır. Bunlara karşı korkak olmak, câiz değildir. Korkarak kaçmak, Allahü teâlânın takdîrini değişdirmez. Ecel gelince, Azrâil aleyhisselâm, insanı nerde olursa olsun bulur. Kendini tehlükeye atmak da, câiz değildir. Tehlükeli yerde yalnız kalmak, yalnız yürümek, günâhdır.

TEHEVVÜR[1]

20 – Gadabın, sertliğin aşırı ve zararlı olmasına (Tehevvür), atılganlık denir. Tehevvür sâhibi hiddetli, sert olur. Bunun aksine kâzm, hilm, yumuşaklık denir. Halîm kimse, gadaba sebeb olan şeyler karşısında kızmaz, heyecâna gelmez. Korkak olan, kendine zarar verir. Gadablı kimse ise, hem kendine, hem de başkalarına zarar verir. Tehevvür, insanın aklını giderir, küfre kadar götürür. Hadîs-i şerîfde, (Gadab, îmânı bozar) buyuruldu. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” dünyâ için gadaba geldiği görülmedi. Allah için gadaba gelirdi. Gadab sâhibi, karşısındakinin de kendisine karşılık yapacağını önceden düşünmelidir. Gadaba gelen kimsenin sinirleri bozulur, kalb hastası olur. Bu bozukluk, dışına da sirâyet ederek, çirkin ve korkunç bir hâl alır.

[1] Gadab=gayz=kızmak. Kâzm=kızmamak.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.