593

Bir fakîr, bir zenginden birşey isteyip, zengin vermeyince, her ikisi de gadaba gelebilir.

Bir işle meşgûl olana, düşünceli olana, üzüntülü olana, sıkıntıda olana bir şey söylemek, birşey sormak, onu gadaba getirmeğe sebeb olabilir. Çocuğun ağlaması, bağırması, hayvânın bağırması da böyledir. Böyle gadaba gelmek çok çirkindir. Cansızların hareketinden gadaba gelenler görülmüşdür. Bu, dahâ kötüdür. Koyduğu yerden kayarsa, keseri vurunca kırılmazsa, kızarak söven, vuran, helâk eden, yakan kimseler görülmüşdür. Kendi yapdığına kızan, bunun için kendine söven, kendine vuran da yok değildir. İbâdetde kusûr etdiği için, kendine kızmak iyidir. Dîninde gayret olur, sevâb olur. Emrleri ve yasakları sebebi ile hükûmete, hükûmet reîsine, Resûlullaha “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ve hattâ Allahü teâlâya karşı gadaba gelmek, hepsinden fenâdır. Küfre sebeb olur. (Gadab, îmânı bozar) hadîs-i şerîfi, Allahü teâlâya, Resûlullaha karşı gadabın küfr olduğunu göstermekdedir.

Harâm işliyeni görünce, gadaba gelmek, iyidir. Din gayretinden ileri gelir. Fekat, kızınca aklın ve islâmiyyetin dışına taşmamak lâzımdır. Ona, kâfir, münâfık, deyyûs ve diğer fuhş, çirkin şeyler söylemek, harâm olur. Söyliyenin ta’zîr edilmesi, cezâlandırılması lâzım olur. Harâm işliyeni görenin, buna câhil veyâ ahmak demesine izn verilmiş ise de, yumuşak, tatlı söyliyerek nasîhat vermek, iyi olur. Hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ, her zemân yumuşak söylemeği sever) buyuruldu. Harâm işliyeni, kanûnlara karşı geleni, hükûmet me’mûrunun, polisin güç kullanarak men’ etmesi lâzımdır. Fekat, lüzûmundan fazla dövmesi, işkence yapması, zulm olur, günâh olur. Devlet me’mûru yoksa, gücü yetenin de men’ etmesi, ta’zîr etmesi lâzım olur. Ölüm, evini yıkmak cezâları, ancak hükûmet ve hâkim tarafından yapılır. Lüzûmundan fazla cezâ yapmak, zulm olur. Muhtesiblerin ya’nî emr-i ma’rûf ve nehy-i münker yapan hükûmet me’mûrlarının işkence yapmaları harâmdır.

Gadabın mukâbili, karşılığı hilmdir. Hilm, gadabını yenmekden dahâ efdaldir. Hilm, gadaba gelmemek demekdir. Aklın çokluğuna alâmetdir. Hadîs-i şerîfde, (Gadaba sebeb olan şey karşısında hilm göstereni, Allahü teâlâ sever) ve (Allahü teâlâ, hayâ ve hilm ve iffet sâhiblerini sever. Fuhş söyliyenleri ve sarkıntılık yaparak dilenenleri sevmez) buyuruldu. İffet, başkasının malına göz dikmemekdir. Fuhş, çirkin, ayb şeylerdir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Yâ Rabbî! Bana ilm ve hilm ve takvâ ve âfiyet ihsân eyle!) düâsını çok söylerdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.