384

Mescid-i Nebî hizmetçilerinden birisi, Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” huzûrunda terbiyesizlik yapıyorsun diyerek, bunu döğdü. Bu da, (Yâ Resûlallah! Yüksek huzûrunuzda adam döğmek, söğmek, edebsizlik sayılmaz mı?) dedi. Biraz sonra döğen kimsenin felc olduğu, eli ayağı tutmadığı görüldü. Üç gün sonra da öldü. Bunu, hâfız Ebül-Kâsım “rahime-hullahü teâlâ” kitâbında yazmakdadır. Sâbit bin Ahmed Bağdâdî “rahime-hullahü teâlâ” de, bunu gördü demekdedir. [Ebül-Kâsım Alî ibni Asâkir 571 [m. 1176] de Şâmda vefât etdi.]

İbnün-Nu’mân “rahmetullahi aleyh”[1] kitâbında diyor ki, İbnüs-Sa’îd “rahime-hullahü teâlâ” ve arkadaşları Medînede parasız kalmışlardı. Hucre-i se’âdeti ziyâretden sonra, (Yâ Resûlallah! Paramız bitdi. Yiyeceğimiz kalmadı!) deyip çekildi. Mescid kapısından çıkarken, birisi bunu evine götürüp, bol bol hurma ve para verdi.

Şerîf Ebû Muhammed Abdüsselâm Fâsî “rahime-hullahü teâlâ” diyor ki, Medînede üç gün kaldım. Minber önünde, iki rek’at nemâz kılıp, (Ey yüce ceddim! Açlığa dayanamıyacak hâle geldim!) dedim. Biraz sonra, birisi gelip, bir tepsi yiyecek getirdi. Pişmiş et, tereyağı ve ekmek vardı. Bana birisi yetişir dedim ise de, hepsini yiyiniz! Bunları Resûlullahın emri ile getirdim. Çocuklarım için hâzırlamışdım. Rü’yâda Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” gördüm. (Bir parçasını da, Mesciddeki din kardeşine götür yisin!) buyurdu.

Şerîf Mühessir Kâsımî “rahime-hullahü teâlâ”, Hucre-i se’âdetin Şâm tarafındaki teheccüd mihrâbı önünde uyumuşdu. Ânsızın kalkıp, Hucre-i se’âdetin önüne geldi. Gülerek geri gitdi. Mescid-i Nebî hizmetcilerinin müdîri olan Şemseddîn Savâb, mihrâb yanında idi. Niçin güldüğünü sordu. (Birkaç günden beri evimde yiyecek yokdu. Hazret-i Fâtımanın makâmında, yâ Resûlallah “sallallahü aleyhi ve sellem”! Aç kaldım demiş, buraya gelip uyumuşdum. Rü’yâda, yüce Ceddim, bir kâse süt verdi. İçdim. Uyandım. Kâse elimde idi. Teşekkür için, Hucre-i tâhire önüne geldim. Oradaki zevkden, lezzetden güldüm. İşte kâse!) dedi. (Misbâh-uz-zulâm) kitâbı bunu uzun yazmakdadır.

Alî bin İbrâhîm Busrî “rahmetullahi aleyh” diyor ki, Abdüsselâm bin Ebî Kâsım Sahâbî “radıyallahü teâlâ anh”, Hucre-i se’âdet önünde durup, (yâ Resûlallah! Mısrdan geldim. Beş aydır sana müsâfirim. Kaç gündür aç kaldım. Allahü teâlâdan yiyecek isterim) dedi.

[1] Ebû Nu’aym Ahmed İsfehânî şâfi’î 430 [m. 1039] da vefât etdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.