384

18 –(Feth-ul-mecîd) kitâbının yüzaltmışsekizinci sahîfesinde, (Evliyâ kerâmet olarak, diri ve ölü iken, istediklerine yardım edermiş. Şaşırdıkları, sıkışdıkları zemân, onlara yalvarıyor, yardım istiyorlar. Kabrlerine gidip, sıkıntılarının giderilmesini istiyorlar. Ölülerin kerâmet yapacaklarını zan ediyorlar. Bunlara Ebdâl, Nükabâ, Evtâd, Nücebâ, yetmişler, kırklar, yediler, dörtler, Kutb, Gavs gibi ismler takıyorlar. Bunların yalan olduğunu ibnül-Cevzî[1] ve ibni Teymiyye bildirmekdedir. Bunlar Kur’ân-ı kerîme karşı gelmekdir. Evliyânın diri ve ölü iken birşey yapacağını Kur’ân red etmekdedir. Herşeyi yapan Allahdır. Başkaları birşey yapamaz.Âyet-i kerîmeler, ölüde his ve hareket olmadığını bildiriyor. Ölü, kendine birşey yapamaz. Başkalarına hiç yapamaz. Allah, rûhların kendi yanında olduğunu bildiriyor. Bu zındıklar ise, rûhlar serbest olup, dilediklerini yaparlar diyorlar. Bunların kerâmet olduğunu söylemeleri de yalandır. Kerâmeti, Allah dilediği velîsine verir. Kendi istekleri ile olmaz. Sıkıntılı zemânlarda, onlardan yardım istemek, dahâ çirkindir. Peygamber, melek ve velî, kimseye iyilik ve kötülük yapamaz. Diri olan kimseden maddî yardım istemek câizdir. Fekat maddî olmıyan, görülmiyen şeyler için, Allahdan başkasına yalvarılmaz. Hastanın, boğulacak olanın, fakîrin, Peygamberlerden, rûhlardan, velîlerden ve başka şeylerden yardım istemeleri şirkdir. Bunlara kerâmet demek, puta tapanların koyduğu bir ismdir. Allahın Evliyâsı böyle olmaz) diyor. İkiyüzdoksandokuzuncu sahîfesinde:

(Bir kimse velî olduğunu söylerse, gayb olan şeyleri bilirim derse, bu kimse, şeytânın Evliyâsıdır. Rahmânın Evliyâsı değildir. Kerâmet, Allahü teâlânın müttekî kulunun elinde hâsıl etdiği bir şeydir. Düâsı ile veyâ ibâdeti ile hâsıl olur. Velînin bunda bir kuvveti ve arzûsu te’sîr etmez. Evliyâ, Velî olduklarını söylemez. Allahdan korkarlar. Sahâbe ve Tâbi’în Evliyânın en yüksekleri idi. Bunlar, gaybı biliriz demedi. Allah korkusundan ağlarlardı. Temîm-i Dârî, Cehennem korkusundan uyumazdı. Evliyânın nasıl olduklarını Ra’d sûresi bildirmekdedir. Böyle olan tesavvufculara Evliyâ denir) diyor.

Önce şunu bildirelim ki, bu son yazısında, işin doğrusunu yazmakdadır. Keşki, Evliyâdan yardım istemeğe ve türbelerde düâ etmeğe şirk demeseydi ve kubbeleri yıkmak lâzımdır demeseydi, ne iyi olurdu. Fekat doğru yazıları arasında zehr saçıyor. Müslimânlar arasında bölücülük yapıyor.

[1] Abdürrahmân Cevzî hanbelî 597 [m. 1202] de Bağdâdda vefât etdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.