384

İslâm dînini, Kur’ân-ı kerîmin ve hadîs-i şerîflerin bilgilerini yaymağa uğraşmışlardır. Feth-ul mecîd kitâbının müellifi, sapıkların, münâfıkların, zındıkların yanlış, bozuk sözlerini ve câhil müslimânların bilmiyerek yapdıkları yanlış hareketleri yazarak, islâm âlimlerine, tesavvuf büyüklerine saldırmakda, doğru yoldaki müslimânlara iftirâ etmekdedir. Yalanlarına, âyet-i kerîmeleri ve hadîs-i şerîfleri de âlet etmek çabasındadır. Bu ise, sapıklığın en aşağı, en iğrenç ve en kötü bir örneğidir. Hiçbir islâm âlimi, levhil-mahfûzu bilirim dememişdir. Allahü teâlâ, dilediği, sevdiği, seçdiği kuluna, gaybden bilgi verir. Kerâmetler ihsân eder. Fekat bunlar, bu kerâmetleri kimseye söylemez. Kendileri, istemeden hâsıl olur.

Münâfıkların, fâcirlerin, hak sözü de söyliyecekleri hadîs-i şerîfde bildirildi. Bu hadîs-i şerîf, mezhebsizlerin, zındıkların âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler söyliyerek, müslimânları aldatacaklarını haber vermekdedir. Allahü teâlâ, sevdiklerinin düâlarını kabûl edeceğini söz veriyor. Müslimânlar da, Allahü teâlânın bu va’dine güvenerek, islâmiyyete uyan, Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” izinde giden, islâm âlimlerinin düâlarının kabûl olacağına inanıyorlar. Bu mubârek insanlara, kendilerine düâ ve şefâ’at etmeleri için yalvarıyorlar.

Fâtiha sûresinde, (Yalnız Allahdan yardım isteriz) dememiz emr olundu. Bu âyet-i kerîme gösteriyor ki, Allahü teâlâdan başka hiçbir mahlûk, hiçbirşey yaratamaz. Allahdan başkasından birşey yapmasını istiyen, müşrik olur. Kitâbın müellifi, insanları ölü ve diri olarak ikiye ayırıyor. Ölüden ve uzakda olandan birşey istiyen müşrik olur. Yanında bulunan diriden maddî yardım istemek câizdir diyor. Böylece, Fâtiha sûresine karşı gelmekdedir. Kur’ân-ı kerîmi değişdirmekdedir. Çünki, bu âyet-i kerîme, yanında bulunan diriden de birşey yapması istenilemiyeceğini, Allahdan başka kimsenin birşey yaratamıyacağını bildirmekdedir. Bunun için, böyle söyliyenlerin müşrik olmaları lâzım gelmekdedir.

Hâlbuki, herşeyi yaratan, yapan yalnız Allahü teâlâdır. Fekat Allahü teâlâ, herşeyi bir sebeb ile yaratmakdadır. Böyle olduğunu âyet-i kerîmeler, hadîs-i şerîfler ve günlük olaylar açıkça gösteriyor. Câhiller de, âlimler gibi, böyle olduğunu bilmekdedir. Bunun için, dünyâ hayâtına (Âlem-i esbâb) denilmişdir. Birşeye kavuşmak için, o şeyin yaratılmasına sebeb olan işi yapmak lâzımdır. Birşeyin sebebine yapışmak, Fâtiha sûresine karşı gelmek olmaz. Hadîs-i şerîflerde, (Herşeye kavuşmak için yol vardır. Cennetin yolu ilmdir) ve(Mağfirete kavuşmanın sebebi, müslimânı sevindirmekdir) ve

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.