384

Vera’ ve takvâ ni’metine kavuşduğu için ve Sünnet-i seniyyeye uyduğu için, nasslardan ahkâm çıkarmakda ve ictihâd yapmakda, çok yüksek dereceye ulaşmışdır. Ba’zı âlimler, Onun bu derecesini anlıyamadılar. Onun ictihâd ile bulduğu şeyler, çok ince bilgiler oldukları için, Kitâba ve Sünnete uymıyor sandılar. Bu yüce imâma, re’y sâhibi dediler. Onun ilminin hakîkatine yetişemedikleri, Onun anladığını anlıyamadıkları için, böyle yanıldılar. Hâlbuki, imâm-ı Şâfi’î “aleyhirrahme”, Onun anladığı bilgilerden, az birşey sezerek, (Fıkh âlimlerinin hepsi, fıkh ilminde, Ebû Hanîfenin talebesidir) dedi. Muhammed Pârisâ “rahimehullah”, (Füsûl-i sitte) kitâbında, (Hazret-i Îsâ “aleyhisselâm” gökden [Şâma] inince ictihâd ve ameli imâm-ı Ebû Hanîfenin mezhebine uygun düşecekdir) buyurdu. Bu söz, belki yüce imâmın Îsâ aleyhisselâma benzerliğini göstermekdedir. Ellibeşinci mektûbundan terceme burada temâm oldu. [Muhammed Pârisâ, Buhârânın büyük âlimi ve büyük Velî olup, 822 [m. 1419] de, Medînede vefât etdi.]

Bu ümmetin Âlimlerinin, Sâlihlerinin [Velîlerinin] çoğu hanefî mezhebinde idiler. Mezhebsizlerin böyle bir âlime ve ilmi ile âmile dil uzatmaları ve mezheb taklîd edenlere kâfir sözleri, hattâ (Fıkh kitâblarını okuyan kâfir olur) gibi küstahca konuşmaları, (El-cerh-u a’lâ Ebî Hanîfe) ve başka kitâblarda açıkca yazılıdır. Bu nasîbsizlerin, bu büyük ve mubârek imâma böyle saldırmalarının sebebi acabâ nedir? Bilmiyorlar ki, Ona düşmanlık, bu ümmet-i merhûmeye düşmanlıkdır. (Üsûl-i Erbe’a) kitâbının, dördüncü kısmında, buraya kadar yazılmış olanların çoğu, mevlânâ mahbûb Ahmed Müceddidî Emretserînin (Kitâb-ül-mecîd fî-vücûb-it-taklîd) kitâbından alındı.

Altıyüzaltmışbeş 665 [m. 1266] de vefât etmiş olan Ebül-Müeyyed Muhammed bin Mahmûd Hârezmînin toplamış olduğu (Müsned-i kebîr-i imâm-ı Ebû Hanîfe) kitâbı on nev’dir. Birinci nev’de, İmâm-ı a’zamı medh eden haberler ve eserler bildirilmişdir. [Haber, hadîs-i şerîf demekdir. Eser, sahâbî sözü demekdir.] Birinci nev’inde, Sadr-ül-kebîr Şeref-üd-dîn Ahmed bin Müeyyidinin Hârezm şehrinde kendisine bildirdiği hadîs-i şerîfi yazmakdadır. Ebû Hüreyrenin “radıyallahü anh” bildirdiği bu hadîs-i şerîfde, (Ümmetim arasında Ebû Hanîfe denilen biri gelecekdir. O, kıyâmet günü ümmetimin ışığı olacakdır) buyuruldu. Yine bu yoldan gelen bir hadîs-i şerîfde, (Ümmetim arasında biri gelecekdir. İsmi Nu’mân, künyesi Ebû Hanîfedir. O, ümmetimin ışığıdır) buyuruldu.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.