384

Türbe yanında adak malını almağa alışık kimseler toplanmış ise ve Velîye nezr olunan malın bunlara verilmesi âdet olmuş ise, bunlara verilir. Böyle bir âdet yoksa, nezr bâtıl olur. Semlâvîden ve Remlîden de böyle haberler gelmişdir. Herkes bilir ki, Evliyâ için adak yapanlar arasında hiç kimse yokdur ki, adak olunan malın ölüye verilmesini düşünmüş olsun. Çünki, ölünün birşey almıyacağını, birşey kullanmıyacağını herkes bilir. Bu malların fakîrlere veyâ türbede hizmet edenlere verileceğini bilmiyen yokdur. Bunun için ibâdet olmakdadır. Çünki, Şâfi’î mezhebinde mubâh olan, mekrûh ve harâm olan şeylerin nezr edilmesi sahîh olmaz. Yapması zâten farz ve vâcib olmıyan ibâdetler ve sünnetler nezr olunur.

Kabrleri öpmek, yüzünü gözünü sürmek için, câiz olur da denildi. Olmaz da denildi. Câiz olmaz diyenler mekrûh dedi. Harâmdır diyen olmadı.

Peygamberleri “aleyhimüssalâtü vesselâm” ve sâlih kulları tevessül etmek, onları vesîle ederek Allahü teâlâya yalvarmak câizdir. Hadîs-i şerîflerle bildirilmişdir. Bunları kitâbımızın başında bildirmişdik. Sâlih ameller ile tevessül etmek câiz olduğunu bildiren çok hadîs-i şerîf vardır. İyi işlerle tevessül câiz olunca, iyi insanlarla tevessül dahâ çok câiz olur.

Allahü teâlâdan başka şeylere yemîn etmeğe gelince, yemîn olunan şey, ta’zîm olunursa, Allahü teâlâya şerîk, ortak tutulursa, ancak o zemân küfr olur. Hâkimin ve imâm-ı Ahmedin bildirdikleri ve Münâvîde yazılı (Allahdan başkası ile yemîn eden kâfir olur) hadîs-i şerîfi de bunu bildirmekdedir. Fekat imâm-ı Nevevî “rahmetullahi aleyh” âlimlerin çoğundan alarak, mekrûh olduğunu bildirmekde ve müslimânların icmâ’ı huccetdir demekdedir.

Nisâ sûresinin yüzondördüncü âyetinde meâlen, (Kendisine tevhîd ve doğru yol bildirildikden sonra, Resûlullahın doğru yolundan sapan ve i’tikâd ve amelde mü’minlerden ayrılan kimseyi, âhıretde kâfirlerle birlikde Cehenneme sokarız)buyuruldu. Her mü’minin (Ehl-i sünnet vel cemâ’at) mezhebine uyması lâzım geldiği, bu âyet-i kerîmeden de anlaşılmakdadır. Sürüden ayrılan koyunu kurt kapar sözünü unutmamalıdır. Ehl-i sünnet vel cemâ’atden ayrılan da Cehenneme gider.

Derin âlim Muhammed bin Süleymân Medenînin fetvâsı uzundur. Biz kısaltarak bildirdik. Allahü teâlânın hidâyet nasîb etdiği kimseye bu kadar yetişir. Bu âlim 1195 [m. 1780] senesinde vefât etmişdir. Muhammed bin Abdülvehhâb 1111 [m. 1699] senesinde Necd çölünde tevellüd ve binikiyüzaltıda (1206 [m. 1792]) öldü. Muhammed bin Süleymân bunun câhilliğini ortaya çıkardı. Sözlerini çürütdü.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.