Hattâ, devlet başkanı, halîfe-i müslimîn de kalbi ile, vicdânı ile, bizimle berâberdir. Bu sözümüzün en kuvvetli vesîkası, velîahd Yûsüf İzzeddîn efendinin ittihâdcılar tarafından tecâvüze uğraması ve şehîd edilmesidir.
Tekrâr ediyorum: Koca Osmânlı devleti bu diktatörlerin kötü niyyetlerine ve yıkıcı davranışlarına kurban oluyor. Biz bunların şerrinden Allahü teâlâya sığınırız. İttihâdcıların bizi uyaran ve harekete getiren kötü bir davranışlarını da şerefli Türk milletine duyurmadan geçemiyeceğim:
İttihâdcı komitanın azgın şeflerinden Cemâl pâşa, (Şâm)da istediğini asmakda, dilediğini kurşuna dizmekdedir. Şâmda bir pavyon meydâna getirmiş, bu fuhuş ve içki batakhânesinde, emrle getirdiği subaylarla birlikde yapdığı âlemde, şehrin ileri gelen müslimân âilelerinin kızlarını hizmetci olarak kullanmış, millî ve dînî hislerimizi yıkıcı konuşmalar yapılmış, nâralar atılmışdır. Bu alçakca hareketleri Kur’ân-ı kerîmde, Nûr sûresinde bulunan emrleri hiçe saymak olduğu gibi, Türk ve müslimân kadınının şeref ve haysiyyetini ayaklar altına almak değil midir? Cemâl pâşanın bu hareketi, ittihâdcıların islâm dînine düşman olduklarını göstermiyor mu?
İttihâdcı komitacıların, masonların merkezi olan [müstemlekeler nezâreti]nin emrleri ile çok üzücü ve yıkıcı ve milleti, memleketi felâkete sürükleyici davranışlarından birkaçını bildirmiş bulunuyorum. Osmânlı topraklarında ve islâm memleketlerinde yaşıyan din kardeşlerimi gafletden uyandırmak, böylece milletime ve dînime hizmetde bulunmak için bunları yazdım. Bu komitacıların vatan ve milletin mukaddes dînimizin selâmetini düşünmiyerek, yalnız müstemlekeler nezâretinin emrleri ile hareket etdiklerini ve ilâhî emr ve yasaklara inanmak ve saygılı olmak şöyle dursun, bu kudsî hükmleri değişdirmek ve bozmak çabasında olduklarını vatandaşlarıma duyurmak istedim. Böylece, bu yıkıcı, bölücü, şaşkın ve alçak gidişlerine yardımcı olmamalarını ricâ ediyorum. Allahü teâlâya âsî olana, insanlara zulm yapana, itâ’at olunmaz. Bunun hareketlerini eli ile, dili ile ve kalbi ile değişdirmeğe gücü yeten, bunu yapmalıdır! İttihâdcıların zararlarını anlıyamayıp, hareketlerini beğenenler varsa, bunları da dinlemeğe hâzırım. Doğru yolda olanlara ve fâideli iş yapanlara bizden selâm olsun.
11 Zilka’de 1334 [m. 1916]
Mekke-i mükerreme emîri
Şerîf Hüseyn bin Alî
Yukarıdaki iki beyânnâme, şerîf Hüseyn pâşanın niyyetinin hâlis, îmânının bütün olduğunu göstermekle berâber, yanlış düşüncelerini ve zararlı hükmlerini de bildiriyor. En büyük hatâsı, ingilizlerin târîh boyunca, islâmiyyete karşı yapdıkları saldırıları anlıyamamış olmasıdır. [Denizlere hâkim, askeri, silâhları çok olan ingilizlere karşı harbe girmek, elbet yanlış idi.