384

Bundan sonra İblîs şeytânlarıyle birlikde getirilir. Bunların mîzânının da seyyiâtları, hasenâtlarının üzerine ağır gelmişdir. Her kime ki, din ulaşmışdır, onun sevâbları ile günâhları muhakkak dartılacakdır. Şeytânlar, günâhları ağır gelip, azâb göreceklerini yakînen bildikleri vakt: (Bize Âdem zulm etdi. Zebânî denilen melekler saçlarımızdan tutarak bizi Cehenneme sürükledi) derler.

Bunun üzerine, cenâb-ı Hak tarafından bir nidâ gelir ki, Mü’min sûresinin onyedinci âyet-i kerîmesinin, (Bu zemânda zulm yokdur. Allahü teâlâ hesâbda sür’atlidir) meâlindedir. Herkes için büyük bir kitâb çıkarılır ki, şark ve garb arasını tutar. Onda mahlûkların bütün amelleri yazılıdır. Küçük ve büyük hepsini bildirir. Allahü teâlâ, hiçbir kimseye zulm etmez. Mahlûkların her gün yapdıkları amelleri bu kitâb ile Allahü teâlâya arz olunur. Allahü teâlânın emri ile Abese sûresinin onaltıncı âyet-i kerîmesinde bildirilen (Kirâmün berere) meleklerine ya’nî kerîm ve itâ’atkâr meleklere, o amelleri yazmağı emr eder. Bu kitâb işte odur. Câsiye sûresinin yirmisekizinci âyet-i kerîmesinin (Biz yapdığınız amellerin hepsini yazdırdık) meâl-i şerîfi bunu haber vermekdedir.

Bundan sonra, bir münâdî herkesi ayrı ayrı çağırır. Herkes, ayrı ayrı hesâba çekilir. Nûr sûresi, yirmidördüncü âyetinde meâlen, (Yapdıklarının hepsine, o gün dilleri ve elleri ve ayakları şehâdet eder) buyuruldu.

Doğru haberde bize bildirildi ki, bir kimse Allahü teâlânın huzûrunda durdurulur. Cenâb-ı Hak ona (Ey fenâ kul! Sen mücrim ve âsî oldun) der. O kul: (Yâ Rabbî! Ben işlemedim) der. (Senin aleyhine delîller ve şâhidler vardır) denir. O kimsenin Hafaza melekleri getirilir. O kimse: (Onlar benim üzerime yalan söylediler) der. Bu hâl, meâl-i şerîfi (O gün herkes getirilir. Herkes kendi nefsi ile mücâdele eder) olan, Nahl sûresinin yüzondördüncü âyetinde bildirilmekdedir. Sonra ağzına mühür vurulur. Bu da Yasîn-i şerîfin altmış beşinci âyetinin (Kıyâmet gününde, ben azîmüş-şân, mücrimlerin ağızlarını mühürlerim. Ne ki kazanıp kesb etdiler ise, bize elleri söyler ve ayakları şehâdet eder)meâl-i şerîfi ile bildirilmişdir. Öyle ise, âsîlerin a’zâsı şehâdet edip Cehenneme götürülmeleri emr olunur. Mücrimler [din düşmanları, harâm işliyenler, nemâza ehemmiyyet vermiyenler] a’zâlarına levm etmeğe, bağırmağa başlar. A’zâsı da, der ki, (Bu şehâdet bizim ihtiyârımızla değildir. Bizi Allahü teâlâ söyletdi. Herşeyi söyleten Odur). Bunlar Fussilet sûresinin yirmibirinci âyet-i kerîmesinde bildirilmekdedir.

Hesâbdan sonra, bütün insanlar Sırât köprüsüne gönderilecekdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.