● Osmân “radıyallahü anh”ın vilâyet ve nübüvvet yolundan münâsebeti, Nûh aleyhisselâmadır. 1/251. [Mektûbât Tercemesi: 308.]
● Osmân “radıyallahü anh”, vilâyet ve nübüvvet yüklerini taşıdığı için (zinnûreyn) denir. Çünki, Ebû Bekr ve Ömer “radıyallahü anhüm” nübüvvet, Alî “radıyallahü anh” vilâyet yükünü taşımakdadır. 1/251. [Mektûbât Tercemesi: 308.]
● Osmân “radıyallahü anh”ın ve şeyhaynın efdaliyyetlerini inkâr eden, kâfir olmaz. Bid’at sâhibi ve sapık olur. 1/266. [Mektûbât Tercemesi: 350.]
● Ucb, öldürücü zehrdir. Ve öldürücü hastalıkdır. Sâlih amelleri yok eder. 2/53.[Se’âdet-i Ebediyye: 429.]
● Aczini anlamak, idrâkdir. 3/123. [Se’âdet-i Ebediyye: 919.]
● Adem-i hâriciye [hâricî yokluğa] zıd olan, hâricî varlıkdır. Sübût-i vehmî değildir. 3/60.
● Adem, şer ve naksın başlangıcı ve cümle kötülüklerin en kötüsü olarak görünmekdedir. 1/134, 234. [Mektûbât Tercemesi: 177, 286.]
● Adem, vücûdün aksi ve zıddıdır. 2/98. [Se’âdet-i Ebediyye: 930.]
● Adem, yokluk aynasında vücûdî kemâlât zuhûr eder. Ayna olmak, işte budur. 1/234.[Mektûbât Tercemesi: 286.]
● Adem, hiç yokdur ki, hiçbir mertebede sâbit değildir. (Var değildir.) Varlığı i’tibârîdir. 3/80.
● Adem hâricde yokdur. İlmde var kabûl edilmişdir. 3/58.
● Adem, her ne kadar yokdur. Ammâ, eşyânın tafsîlinin kaynağıdır. 2/99. [Se’âdet-i Ebediyye: 515.]
● Adem-i mutlak [mutlak yokluk], ilm-i ilâhîde teferru’âtı ile bulunup, bu yokluğun noksanlıklarından herbiri ilm mertebesindeki aks eden kemâlâtın karşılığı olmuşdur. Ve her bir kemâl karşılığındaki yoklukda aks ederek görünmüşdür. 3/58.