418

● Vücûd-i vehmî ki, hâricde görünendir. Vehmin yok olması ile, yok olmaz ve sebât ve istikrârı olmıyan evhâm ve hayâl değildir. Ve bu dünyâ işleri ve âhıret mu’âmelesi ona bağlıdır. 2/99 [Se’âdet-i Ebediyye: 515.]

● Vücûd-i vehmî, mücerred vehmin meydâna getirmesi ile olmayıp, Hak teâlânın yaratması ile vehm mertebesinde hâsıl olmuşdur. 3/68. [Se’âdet-i Ebediyye: 926.]

● Vücûd-i müteaddiden çokluğun yok olması ile hükm eylemek ilhâd ve zındıkadır [zındıklıkdır]. 3/32.

● Vücûda ve tevâbi’i vücûda [vücûda tâbi’ olanlara, bağlılara] mazhariyyet [zâhir olma] ve mir’âtiyyet [ayna olma] için ademden gayri kâbil yokdur. Zîrâ şey’in mazharı, ol şeyin mukâbilidir [zıddıdır]. Vücûdun mübâyın ve mukâbili ademdir. 3/58.

● Vücûd-i teâlâ için [Allahü teâlânın vücûdü için] hiç adem mukâbil değildir. 3/64.

● Vücûd-i zıllî, mahlûkların varlığının başlangıcıdır. 1/234. [Mektûbât Tercemesi: 286.]

● Vücûd-i ferzend [evlâdın varlığı], Allahü teâlânın büyük ihsânıdır. Yaşadıkları müddetçe, insan çok fâidelerini görür. Ölümleri de, sevâb kazanmağa ve yükselmeğe sebeb olur. [Fekat, çocuklarına dîni, îmânı öğretmiyen ana babaya, çok azâb yapılacakdır.] 2/17. [Se’âdet-i Ebediyye: 1035.]

● Vahdet-i vücûd erbâbı, ism ve sıfatları, i’tibârât-i ilmiye zan ederler. [İlmin i’tibârları zan ederler]. 2/45.

● Vahdet-i vücûd, sekrin galebesinden [çokluğundan] ve muhabbetden meydâna gelir. Muhabbet, sevenin nazarından [gözünden] gayriyi siler, giderir. Ve aşırı şevkden dolayı, kesreti, vahdetin aynası gösterir. Mir’at, şühûddan gizlenmişdir. Zâhir olan hemen sûretdir. 3/32.

● Vahdet-i vücûd mutlakâ nefs-ül-emrîdir. Ve te’addüd-ü vücûd, tevehhüm [kuruntuya düşme] ve tahayyül [hayâle getirme] i’tibâriyle nefs-ül-emrîdir. 2/44.[Se’âdet-i Ebediyye: 943.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.