418

Ve bu kelimelere dünyâda mübâşeret, mûcib-i terakkîdir [söylemek yükselme sebebidir]. Bunun gibi, Cennetde o latîfelere ve ni’metlere kavuşmak derecelerin yükselmesine ve makâmların yükselmesine sebebdir. 4/189.

● “Cennete girmek ancak, rahmet-i ilâhî iledir.” Hadîs-i şerîf. 4/119.

● Cüneyd-i Bağdâdînin Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” tâbi’ olmağı teşvîk etmesi. 5/110. [Fâideli Bilgiler: 169, Cevâb Veremedi: 349.]

● Cüneyd-i Bağdâdî buyurur ki, hâdis [mahlûk] kadîme [hâlıka] makrûn oldukda [yaklaşdıkda], bundan eser kalmaz. Ya’nî arş ve arşda bulunan herşey hâdisdir. Ârifin kalbi yanında nisbeti mahv ve telâşî sâhibidir ki, kalb kadîmin nûrlarının zuhûr etdiği yerdir. O hâlde nasıl his eder. 6/123

● Cüneyd-i Bağdâdî vahdet-i vücûd bânîsi iken [kurucusu iken], serâpa [tepeden tırnağa kadar] ahkâm-ı islâmiyyeye uymak ile bezenmişdi. 4/29 [Se’âdet-i Ebediyye: 89.]

● Cüneyd-i Bağdâdî kutbiyyet ve ferdiyyetin kemâlâtını câmi’ idi. 4/154.

● Civânlık eyyâmı [gençlik çağı] ömrün en kıymetli zemânıdır. En kıymetli şey ise ma’rifetullahdır. Gençliğini en kötü şey olan hevâ ve heves peşinde harcayıp, ma’rifetullahı, ömrün en kötü zemânı olan ve ele geçeceği de kesin olmıyan ihtiyârlık zemânına bırakanlara yazıklar olsun. 4/65. [İslâm Ahlâkı: 558.]

● Civânân-ı müste’idana hayf ve efsus ki, fıtrat-i âlîlerini bu fânî-i denîye masrûf edip, [Kıymetli ömrünü bu fânî ve denî (alçak) olan dünyâ için sarf eden kâbiliyyetli gençlere çok yazık!], onlar gençliklerini dünyâ için harcamakla aldatıcı bir kahbeye tutulmuşlar, kıymetli cevherleri, saksı parçaları ile değişmişlerdir. (Mutlak cemâl parlak ve hâzırdır [dönülecek yer bellidir.]). 4/164

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.