418

● Havâsın hâbı [seçilmişlerin uykusu] gaflet olmayıp, ibâdetden ayrı kalmak memnû’ [yasak]dır, [uygun değildir.] Nevmül ulemâi ibâdetün. [Âlimlerin uykusu ibâdetdir.] 4/215

● Havâss-ı beşer [insanların seçilmişleri Peygamberler], havâss-ı melekden [meleklerin seçilmişlerinden] efdaldir. 4/219

● Havâsdan [seçilmişlerden] ba’zılarının vefâtlarında, onların rûhlarını Melek-ül-mevt [Azrâil aleyhisselâm] almaz. Bunların vefâtları sırasında, Melek-ül-mevtin hâzır olması, rûhun kabz edilmesini müjdelemek için olmayıp, ta’zîm ve şereflenmek içindir. 4/229

● “Havf-ı dünyâ [dünyâ korkusu ya’nî, islâmiyyete muhâlif olma korkusu] ve âhıret [korkusu], bir kimsede cem olmaz.” Hadîs-i şerîf. 4/18

● Havf-ı hâtime [son nefes korkusu] ve âhıret endişesi [düşüncesi], tâ’atin artmasına sebeb olup, nâfile amelin çok yapılmasına sebeb olur. 4/18

● Havf-ı hâtime [son nefes korkusu] öyle büyük bir ni’metdir ki, Allahü teâlânın dostları bu derde tutulmuşlardır. (Son nefes derdine.) 5/152

● El-hayrü fî-mâ sana’a Allahü teâlâ [hayr, Allahü teâlânın yapdığındadır] diyerek sabr edeler. Cümle işleri, Hak teâlâya havâle edeler. 5/152

● Havâssa [seçilmişlere] ba’zı şeyler hâsıl olur ki, havsala-i avâmdan [avâmın idrâk etmesinden] gizlidir. Onları [o hâlleri] avâmdan gizlemelidir ki, fitneye sebeb olmaya. 4/24

– D –

● Derd ve muhabbet, insanların bildiği bir hâle münhasır değildir. Her kim ki, âhırete hâzırlanmakla iştigal eyleye, bu derd ve muhabbet ile vasflanmışdır. Zîrâ onun kalbine muhabbetin dolmasından dolayıdır ki, âdet olan şeyleri [insanların oyalandığı işleri] terk etmişdir. Ve nefse muhâlefet ederek, onun tahrîbine, [ona uymamağa], onu kırmağa cesâret göstermişdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.