● Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” mütâbe’at [tâbi’ olmak, uymak] yedi derece olup, birincisi, kalbin tasdîkinden sonra ve nefsin itmi’nânından evvel olan ityân-ı ahkâm-ı islâmiyye ki [ahkâm-ı islâmiyyeyi yapmakdır ki], avâm ve zâhir âlimler bu derecededir. İkinci derece, ahlâkı düzeltmek ve kalb hastalıklarını düzeltmek olup, sülûk erbâbına mahsûsdur. Üçüncü derece, islâmın hakîkati ve nefsin itminânı olup, erbâb-ı vilâyete mahsûsdur. Dördüncü derece, nefsin itmi’nânından sonra olan islâmiyyetin hakîkatının açığa çıkmasıdır ki, ulemâ-i râsihîne mahsûsdur. [Bütün hayrlı işler hakîkî ve kusûrsuz olmakdır]. Beşinci derece, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” kemâlâtının husûlidir ki [Ona mahsûs kemâlâta, yüksekliklere tâbi’ olmakdır ki], ilm ve amelin dahli yokdur. Lütf ve ihsândır. Büyük Peygamberlere ve bu ümmetin pek az büyüklerine mahsûsdur. Altıncı derece, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” mahbûbiyyet makâmına ittibâ’dır ki [tâbi’ olmakdır ki], mücerred muhabbet ile olup, fadl ve ihsânın fevkı’dir [üstüdür]. Birinci dereceden başka bu beş derece, bil cümle makâmât-i urûca te’alluk eder. Yedinci derece, mutâbe’at-i nüzûl ve hubûta te’alluk eder ki, cemî’i derecât-ı sâbıkayı câmi’dir. Tâbi’ ile metbû’ farksız olmuşdur. 2/54, 4/140 [Se’âdet-i Ebediyye: 1. kısm 30. madde.]
● Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” mütâbe’at olmadıkça, [tâbi’ olunmadıkça] kurtuluşa ermek mümkin değildir. 5/110 [Fâideli Bilgiler: 169, Cevâb Veremedi: 349.]
● Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” salevât getirmek, kıyâmet gününün korku ve şiddetinden kurtulmağa sebebdir. 5/53
● Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” muhabbeti herşeyden ve kendi nefsinden ziyâde olmayınca, îmân temâm olmaz. 4/128 [Hak Sözün Vesîkaları: 334.]
● Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” ameli olup [yapdığı işler olup], hasâisinden olmıyan a’mâlin ityânında [sâdece ona mahsûs olmıyan işlerin yapılmasında] izne ihtiyâc yokdur. Hâcetlerin hâsıl olması ve müşkilâtdan kurtulmak için ba’zı ameller ve zikrler ve düâlar ve rukye, izne bağlıdır. 5/36 [Se’âdet-i Ebediyye: 512.]