● Evliyâ-i müstehlikîn [Kendini yok bilen Evliyânın] sebebler âlemine inmemiş olup, nübüvvet kemâlâtından nasîbleri yokdur. Başkalarını kemâle getiremezler. 1/24[Mektûbât Tercemesi: 42.]
● Evliyâ-i uzletden olup, kemâlât-ı vilâyet tarafı gâlip olan aktâb, evtâd ve ebdâlin terbiyetleri, Alî radıyallahü anhın imdâd ve yardımına bırakılmışdır. 1/251 [Mektûbât Tercemesi: 308.]
● Kendini boş, uzak sanan, kavuşmuş demekdir. 1/148. [Mektûbât Tercemesi: 186.]
● Üveysî tarîkat (yol), rûhâniyyetden feyz almak demekdir. 3/118
● Ehl ve ıyâl [çoluk-çocuk] ile münâsebeti tam peydâ eylemeyeler. 3/84 [İslâm Ahlâkı: 356.]
● Ehl ve ıyâlin [çoluk-çocuğun] memnûn olmaları için, âhıret azâbına râzı olmak [onu seçmek] aklsızlıkdır. 1/226 [Mektûbât Tercemesi: 278.]
● Ehl-i hânenin [hâne halkının] hepsini nemâza ve sâlih işlere ve ahkâm-ı islâmiyyeyi yapmağa [ve harâmlardan sakınmağa ve kadınların, kızların örtünmelerine] teşvîk ediniz. Zîrâ mes’ûlsünüz. 3/84. [İslâm Ahlâkı: 356.]
● Ehl-i beyte muhabbet cüz’-i îmândandır. Son nefes için pek-çok fâidesi vardır. 2/36.[Eshâb-ı Kirâm: 222.]
● Ehl-i sünnet, bu i’tikâdı kitâb ve sünnetden aldılar, istinbât etdiler [çıkardılar]. 2/67[Se’âdet-i Ebediyye: 54.]
● Ehl-i sünnetin doğru olduğu muhakkakdır. Ehl-i sünnetin dışında olanlar, [şî’îlik ve vehhâbîlik] zındıklık ve ilhâddır. 2/67 [Se’âdet-i Ebediyye: 54.]
● Ehl-i sünnetden hardal dânesi kadar ayrı olanların sohbeti semm-i kâtildir. [Öldürücü zehrdir. Bunlarla arkadaşlık etmekden çok sakınmalıdır.] 1/213 [Mektûbât Tercemesi: 256.]