● Karanlık geceleri zikr vazîfeleri ile aydınlatmağı ve seherlerde ağlamağı ve istigfârı ganîmet bileler. 4/40.
● Mazlûma yardımın fazîleti hakkında hadîs-i şerîf. 4/29. [Se’âdet-i Ebediyye: 89.]
● Mu’âz ibni Cebel hadîs-i şerîfinde, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” gördüğü rü’yâda hitâb-ı ilâhi… 5/5.
● Ma’rifet, zât-ı ilâhînin sırlarını keşf etmekdir. Kerâmet, mahlûkların hâllerini keşf etmekdir. Birincisi makbûldür. 4/50. [Kıyâmet ve Âhıret: 161, Hak Sözün Vesîkaları: 328.]
● “Günâhlar küfre götürür” hadîs-i şerîfi. 5/110. [Fâideli Bilgiler: 169, Cevâb Veremedi: 349.]
● Me’âsî [günâhlar] yayıldığı vaktde, Hak teâlâdan gelen azâb, bütün ümmete gelir. İnsanlara isâbet eden azâb, sâlihlere dahî isâbet edip, sonra Hak teâlânın magfiretine ve rıdvânına mazhar olurlar. 4/29. [Se’âdet-i Ebediyye: 89.]
● Ma’dûm-ı mutlak [mutlak yokluk], ne vücûd ve ne sâbit olması i’tibâriyle şey değildir. 4/230. [Se’âdet-i Ebediyye: 959.]
● Ma’dûm-ı mümkin için [mümkinin yokluğu için], vücûd-ı aynîden mukaddem [şu görülen varlığından önce], meşiyyetin sübûtu vardır. [Önceden yok idi denilebilir]. 4/230. [Se’âdet-i Ebediyye: 959.]
● Ma’dûm-ı mutlak [mutlak yokluk] ne sübût i’tibâriyle ve ne vücûd i’tibâriyle şey değildir. Ammâ, mümkin olan yokluk için, şu görülen varlığından önce, Allahü teâlânın irâdesiyle (Kün=ol) emrine muhâtab olup ve te’sîri kabûl eder ve vücûdü hâricde mevcûd olur. 4/230. [Se’âdet-i Ebediyye: 959.]
● Ma’rifet iki nev’dir. Âlimlerin ma’rifeti, bakmağa ve delîl getirmeğe bağlı olup, nefs yine serkeşdir. Sôfîlerin ma’rifetinde, sâlikin nefsi fânî olmuşdur. 5/61. [Hak Sözün Vesîkaları: 341, Kıyâmet ve Âhıret: 99.]
● Ma’rifet, ma’rûfda fenâ olmakdan ibâretdir ki, hakîkî ölümdür. Ve bu ölüm, derd ve muhabbetin netîcesidir. 4/227.