● İbrâhîm aleyhisselâmın vilâyeti, vilâyet-i İsrâfildir. 3/114.
● İbrâhîm aleyhisselâmın mebde-i te’ayyünü, ilm sıfatıdır. 3/88.
● İbrâhîm aleyhisselâmın mebde-i te’ayyünü, te’ayyün-i evvel-i vücûdîdir. 3/88.
● İbrâhîm aleyhisselâmın mebde-i te’ayyünü hulletdir ki, te’ayyün-i evvel olan hubbın muhîtidir. [Muhabbetin muhîtidir.] Ve o merkez ve muhîtin temâmı ki, sûreti misâlîde dâire gibidir. Te’ayyün-i evveldir. Onun en şerefli ve ilk eczâsı merkezdir ki, sevgi (hub)den ibâretdir. Muhît-i dâire o merkezin zıllı gibi ve ondan ileri gelmekdedir. O muhîte te’ayyün-i sânî demek mümkindir. Ammâ, keşf ile görülmekde, bu te’ayyün iki değildir. Hubbî ve hulletî [muhabbeti ve dostluğu] içine almış olarak birdir. Te’ayyün-i sânî, nazar-ı keşfîde, te’ayyün-i vücûdîdir ki, te’ayyün-i evvel-i hubbînin zıllı gibidir. Zıll-ı şey çok olur ki, kendini asl şey gibi gösterip, sâliki kendine cezb eder. Te’ayyün-i evvel, te’ayyün-i vücûdî veyâ te’ayyün-i hubbî zan olunur. 3/122.
● İbrâhîm bin Şeybân, meşâyıh tabakasındandır. 1/99 [Mektûbât Tercemesi: 148.]
● Ebû Bekrin “radıyallahü anh” fazîleti, îmânda ve çok mal vermekde, nefsini bu yolda hizmetci etmekde, öncekilerin öncesi olması yoluyladır. 2/99 [Se’âdet-i Ebediyye: 515.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh”, Enbiyâdan sonra, insanların en efdalidir. 1/202[Mektûbât Tercemesi: 240.]
● Ebû Bekrin “radıyallahü anh” îmânı, ümmetin îmânı ile ölçülse, ziyâdedir [ağır gelir], hadîs-i şerîfindeki ziyâdelik, îmânın parlaması ve nûru i’tibâriyledir. Fazlalık, kâmil sıfata âiddir. 1/256 [Mektûbât Tercemesi: 318.]
● Ebû Bekrden Fârûkun inhitâtı, Resûlullahdan Ebû Bekrin inhitâtından ziyâdedir. [Ömer “radıyallahü anh”ın Ebû Bekr “radıyallahü anh”dan farkı, Ebû Bekrin “radıyallahü anh” Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” farkından dahâ fazladır.] 1/251 [Mektûbât Tercemesi: 308.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh” hakkında, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdular ki: