“Ömerin tekmil hasenâtı, Ebû Bekrin bir hasenesidir.” 1/251 [Mektûbât Tercemesi: 308.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh” hakkında, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdular ki: “Hak teâlânın bana ihsân eylediği, esrârın temâmını, Sıddîkın kalbine dökdüm.” 1/251. [Mektûbât Tercemesi: 308.]
● Ebû Bekr-i Sıddîk ki, Enbiyâdan sonra efdal-ı beşerdir. [Peygamberlerden sonra insanların en üstünüdür.] Onun dahî başı bir Peygamberin ayağı altındadır. 1/248.[Mektûbât Tercemesi: 305.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh”ın fazîleti. 1/256 [Mektûbât Tercemesi: 318.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh” isti’dât [kâbiliyyet] ve taklîdleri vâsıtasıyle, Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” derhâl tasdîk eyledi. 1/107 [Mektûbât Tercemesi: 157.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh”, makâm-ı İbrâhîmin fevkindeki makâm-ı hâssaya dâhil oldu. 3/122.
● Ebû Bekr “radıyallahü anh”, bu ümmetin en önde geleni, merhametlisi, efdalidir. 1/59 [Mektûbât Tercemesi: 94.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh”, Resûlullahın sehvini, kendi sevâbından dahâ iyi bilip, onun sehvini taleb buyurup; (Yâ leyteni sehve Muhammedin “sallallahü aleyhi ve sellem”, keşki Muhammed aleyhisselâmın bir sehvi olsaydım) buyurmuşdur. 1/305[Mektûbât Tercemesi: 489.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh”ın mebde-i te’ayyünü, ismlerin zıllerinin dâiresinin üst noktasıdır. 1/260 [Mektûbât Tercemesi: 326.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh” bir kimseyi Kur’ân-ı kerîm okurken ağlıyor görüp, bizler dahî, bunlar gibi ederdik. Lâkin kalblerimize kasvet ârız oldu, buyurdular. 1/26[Mektûbât Tercemesi: 44.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh”, “beni bu iki sevbim [elbisem] ile tekfîn edin [defn edin]” diye vasîyyet eylemişlerdir. 2/16 [Se’âdet-i Ebediyye: 1034.]