418

● Ravda-i mutahhera, harem-i Mekkeden efdaldir. 1/312. [Mektûbât Tercemesi: 498.]

● Riyâzet çekmek, i’tidâl üzere olmakdan kolaydır. 1/313. [Mektûbât Tercemesi: 502.]

● Riyâzât ve mücâhedât [Nefsin arzûlarını yapmamak, arzû etmediklerini yapmak], füzûliyyâtdan [fuzûlî şeylerden] ictinâb [kaçınmak], zarûriyyât-i mubâha [mubâh olan zarûrî şeyleri] kullanmakdan ibâretdir. 3/86. [Se’âdet-i Ebediyye: 748.]

● Riyâ ve süm’adan [gösterişden] pak olmayıp [kurtulmayıp], Hak teâlâdan başkasından ve lev bil-kavl [söz ile olsa bile] ve zikr-i cemil ile taleb-i ecr [ecr taleb etme] fitnesinden müberra olmıyan [kurtulmayan] amel sâhibi, şirk dâiresinden bîrûn olmaz [kurtulmaz] ve muvahhid ve muhlis değildir. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]

– Z –

● Zânî-i bekrin [zinâ yapan bekârın] haddi [had cezâsı] yüz tâziyânedir. [Yüz sopadır.] Eğer, yüzbir değnek darb olunsa [vurulsa] zulmdür. 3/45. [Se’âdet-i Ebediyye: 914.]

● Zâhid, dünyâya gönül bağlamadığından, insanların en akllısıdır. 1/50, 1/215.[Mektûbât Tercemesi: 86, 258.]

● Zekâtın kalîli [çok azı] yüzbinlerce nâfile sadakadan efdaldir. 3/17. [Se’âdet-i Ebediyye: 102.]

● Zekâtın verilmesinde, açıkdan [âşikâre] vermek evlâdır ki, insan iftira’dan kurtulur. Nâfile sadakayı gizli vermelidir ki, kabûl ihtimâli fazla olur. 2/82. [Se’âdet-i Ebediyye: 100.]

● Zekâtdan mahsûb olmak üzere, bir dank tasadduk eylemek, nâfile altından dağ kadar tasadduk eylemekden bir kaç mertebe efdaldir. 1/29. [Mektûbât Tercemesi: 47.]

● Zekâtın verilmesinde kolay yol budur ki, malından fukarânın hakkı olanın bir seneliğini zekât niyyeti ile ayırıp, [zekâta niyyet edip], dilediği zemânlarda fakîrlere vermelidir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.