418

Bu takdîrde, her verişde niyyet lâzım değildir. Zîrâ, bir senede fukarâya ne kadar vereceği ma’lûmdur. Ama verdiği mal zekât niyyeti ile ayrılmış olmasa, zekât olmaz. [Ayırırken niyyet etmek yetişir.] 1/73. [Mektûbât Tercemesi: 111.]

● Zemân-ı cehâletde [câhiliyye zemânında], nisvân [kadınlar], fakîrlikden korkup, kızlarını öldürürlerdi. Bu kötü amel, haksız yere câna kıymak olduğu gibi, evlâd hakkını da tanımamakdır. Bu her ikisi de büyük günâhdır. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]

● Zemân, o makâmda yokdur. 1/296. [Mektûbât Tercemesi: 475.]

● Zemânı üç şeyden biri ile ihyâ etmelidir. 3/2.

● Zemîni iki günde ve ondan sonra semâvâti de iki günde halk etmişdir. Ya’nî yoklukdan vücûde getirmişdir. 3/57. [Se’âdet-i Ebediyye: 116.]

● Zinâ, bütün dinlerde çirkin ve men’ edilmişdir. Zinâ edenlerden, yüz güzelliği, parlaklık, nûrâniyyet ve safâ yok olur. İkinci olarak, fakîrliğe mübtelâ olur. Üçüncü olarak, ömrün noksan olmasına sebeb olur. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]

● Zinây-ı basar [gözlerin zinâsı, görmek zinâsı], harâmlara bakmakdır. Elin zinâsı, harâmları tutmakdır. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]

● Zenân [kadınlar] zevcelerinin mallarından, onlardan iznsiz tasarruf ve çekinmeden telef ve sarf eylemekle, hırsız olmuş olup, hırsızlık büyük günâhını işlemiş olurlar. Ve bu hâl, bütün kadınlarda sâbit ve bu hıyânet bütün kadınlarda var demek mümkindir. Bu günâhda, onların, bunu halâl saymaları ile küfr korkusu vardır. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]

● Zen [kadın] ve ferzendden [çocukdan] geçip, onların idâresini Allahü teâlâya bırakmak gerekir. 1/138. [Mektûbât Tercemesi: 180.]

● Zenânın [kadınların] yabancı erkekle, nezâket ile ve yumuşak sesle konuşmalarını Kur’ân-ı kerîm men’ buyurmuşdur. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.