● Zenân [kadınlar] gerek erkek, gerek kadından olsun, ehlinden gayrileri için, kendini süslemesi doğru değildir. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]
● Zenânın [kadınların] zînetleri olan altın ve gümüş dahî, erkeklerin istifâdesi içindir. 1/191. [Mektûbât Tercemesi: 227.]
● Zındık, gâyesi hakkı iptâl etmek olandır ki, ahkâmın pek çoğunda Hadîs-i şerîfler söyleyip, ahkâm-ı islâmiyyeyi bunlara [ya’nî söylediklerine] münhasır kılmışlardır. Kendi bilmediklerini dinden kabûl etmezler. 2/55. [Kıyâmet ve Âhıret: 182.]
● Zevce Cennetde zevcinin yanındadır. 2/50. [Se’âdet-i Ebediyye: 948.]
● Zeynüddîn-i Taybâdî, tarîk-i ilmden [ilm yolundan] vâsıl olmuşdur. 2/46. [Se’âdet-i Ebediyye: 902.]
● Zeynüddîn-i Taybâdî, mevlânâ Nizâmeddîn-i Hirevînin talebesi idi. Ahmed Nâmıkînin rûhâniyyetinden feyz aldı. 271 de vefât etdi. 2/46.
● Zîver-i zenânda dahî [Kadınların zîneti için de] zekât vermek lâzımdır. 3/34.[Se’âdet-i Ebediyye: 115.]
– S –
● Sâbikûn, temâm Enbiyâ olup, eshâbı ve hakîkî vârisleri de dâhildir. 2/39. [Se’âdet-i Ebediyye: 913.]
● Sârıkların [hırsızların] büyüğü, nemâzından çalandır. Ya’nî nemâzın rükû’ ve sücûdunu temâm eylemiyendir. Hadîs-i şerîf. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]
● Sâlike lâzım olan, devâm-ı zül [devâmlı alçalma] ve iftikâr [alçak gönüllülük] ve inkisâr [kırıklık] ve tedarru’ [kendini alçaltma, yalvarma] ve ilticâ’ [sığınma] ve kulluk vazîfelerini yapıcı, ahkâm-ı islâmiyyenin hudûdunu muhâfaza edici ve sünnet-i seniyyeye mütâbe’at [uyucu], hayrlı işlerde niyyeti düzeltici, kalbini [bâtınını] temizleyici ve zâhiri teslim ve ayblarını ve günâhlarını görücü ve Allahü teâlânın intikâmından korkucu ve titrer olmakdır.