Berâberlik. Her an Allahü teâlâ ile berâber olma. Huzur, cem’iyyet, vilâyet-i Hâssa-i Muhammedî de denir.
Ma’iyyet yolu, cezbe (Allahü teâlânın çekmesi) yollarından biridir. Ma’iyyet yolundan Allahü teâlâya kavuşmak nasîb olursa, aracı, vâsıta olmaksızın kavuşulur. “Kişi sevdiği ile berâberdir” hadîs-i şerîfi, bu sözümüzü kuvvetlendirmektedir. (Muhammed Bâkî-billah)
Nakşibendiyye yolunda ma’iyyeti ilk koyan Behâeddîn Buhârî hazretleri; onu herkese yayan ise, Alâeddîn-i Attâr’dır. (Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî)
Yüksek hocamın, lütf ederek, acıyarak mübârek gönlünü bu fakîre çevirmesi ile, tasavvufçuların tevhîd (bir bilmek), kurb (yakınlık), ma’iyyet, ihâta (kuşatmak), sereyân (her zerrede bulunmak) gibi sözlerle anlatmak istedikleri mâ’rifetlerden, ince bilgilerden ele geçmeyen hemen hemen hiç kalmadı. (İmâm-ı Rabbânî)