Taraftar, yardımcılar. Hazret-i Ali’yi sevdiklerini söyleyip, diğer Eshâb-ı kirâmın (Peygamber efendimizin arkadaşlarının) kıymetini bilmeyen ve onları kötüleyen kimselerin mensûb olduğu bozuk fırka.
“Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem vefâtından sonra, halîfelik hazret-i Ali’ye âitti. Her asırda da imamlık (halîfelik) onun çocuklarının hakkıdır. Başka kimse hiçbir zaman müslümanlara imâm (halîfe) olamaz. Başkaları ancak zulüm ile, bunların hakkına saldırmakla başa geçer” inancı etrâfında birleşen Şîayı kuran ve ilk olarak ortaya çıkaran Abdullah ibni Sebe adlı Yemenli bir yahûdîdir. (Abdülazîz Dehlevî)
Eshâb-ı kirâma düşman olan Şîa fırkası üç grupta toplanmaktadır:
1) Tafdîliyye; hazret-i Ali, Eshâbın en üstünüdür, diyorlar.
2) Sebbiyye; Eshâb-ı kirâmdan birkaçından başkası, zâlim, kafir oldular, diyorlar. Bunları sebbediyorlar yâni kötülüyorlar.
3) Gulât; hazret-i Ali tanrıdır, diyorlar. Bunlar ibâdet etmezler. (Abdülazîz Dehlevî)
Şîa yirmi fırkadır. On sekizinci fırkası İsmâiliyye fırkasıdır. Bu fırkaya Bâtıniyye de denir. Şîanın şimdi İran’da ve Hindistan’da en çok bulunan fırkaları İmâmiyye fırkasıdır. Bunlar kendilerine Câferî diyorlar.(İmâm-ı Rabbânî)
Şîa’ya göre imâmlar yâni devlet başkanları mâsûm yâni günâh işlemezler. Peygamberlerden tek farkı imâmlara vahy gelmemesidir. Yine Şîanın Câferî koluna göre herkes kazandığının beşte birini din adamlarına vermeye mecburdurlar. (Şehristânî, Kâşif-ül-Gıtâ)