Sonra o bedbahtın yüzü siyâh oldu. (Şevâhid-ün nübüvve)den alınmışdır.
Altmışdokuzuncu Menâkıb: Abdüllah Muhammed bin Kayyımil Cevzî (Kitâb-ür-rûh) kitâbında nakl eyledi. O da Kureyşin bir şahsından rivâyet eyledi. Şâmda bir kişi gördüm ki, yüzünün bir tarafı kapkara idi. Onu dâimâ bir nesne ile örterdi. Ondan bu durumunu sordum. Dedi ki: Allahü teâlâya ahd eyledim ki, her kim bu hâli benden sorarsa, ben ona hikâye edeyim. Ben, Alî “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerine buğz ederdim. Hakkında uygunsuz sözler söylerdim. Bir gece uykumda gördüm ki, bir kişi geldi. Sen benim hakkımda uygunsuz sözler söylersin, dedi. Yüzümün bir tarafına bir nesne ile vurdu. Sabâh gördüm ki, yüzümün o tarafı siyâh olmuş. (Şevâhid-ün nübüvve)den alınmışdır.
Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerine sordular: Ebû Bekr ve Ömerin “radıyallahü teâlâ anhümâ” zemân-ı şerîflerinde, hilâfetleri çekişme, kavga, fitne ve ihtilâflı değildi. Sizin ve Osmânın “radıyallahü teâlâ anhümâ” hilâfetlerinin zemânları sıkıntı ve değişiklik ve fitneden hâli olmadı. Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” buyurdu ki: Onun sebebi şudur. Ben ve Osmân, Ebû Bekr ve Ömerin mu’âvinleri idik. Sen ve senin emsâlin, benim ve Osmânın yardımcımız oldunuz. Böyle oldu.(Şevâhid-ün nübüvve)den alınmışdır.
Yetmişinci Menâkıb: Emîr-ül mü’minîn Alî “kerremallahü vecheh” Yenbû karyesinde hasta oldu. Ona dediler ki, niçin burada durursun. Eğer vefât edersen, hizmetlerini görmezler. Medîneye gidersen, kardeşlerin işini görürler. Alî “radıyallahü teâlâ anh” buyurdu ki: Ben şimdi vefât etmem. Hazret-i Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” bana haber vermişdir. Mubârek başını gösterip, (buranın kanı), mubârek yüzünü gösterip, (burayı boyamayınca) ben vefât etmesem gerekdir.(Şevâhid-ün nübüvve)den alınmışdır.
Yetmişbirinci Menâkıb: Ammâr bin Yâser “radıyallahü anh” bir gün Alî “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerine buyurdu ki: Yâ Alî! Sana, insanların bedbahtlarından haber vereyim mi! Bunlar; Sâlih aleyhisselâmın devesini kılınçla vuranlar ve senin başına kılınçla vurup, yüzünü kana boyayanlardır.