Cehennem derecelerini, tabakalarını, acı yerlerini bilirim. Cinnîleri ve Âdem oğullarını, eğer istesem; arasat meydânından bir elimle tutar alırım. Ben ki bir sayhâ ile [bağırma ile] ve bir helâk edici bağırma ile insanların ve cinnîlerin başına intikâm getiririm. Eğer istesem, Cehennemin dörtyüz derekesini bir boncuk gibi, elimin ayası üzerinde döndürürüm. Eğer istesem, ağaçlar yaprağı adedince, sahrâlar kumu adedince olan zincir ve halkaları, yılan ve akrebleri bir da’vet ile Cehennemin hâviyesinden dışarı çıkarırım. Şimdi, size haber vermeğe ve söylemeğe geldim. İyi bakınız ve dinleyiniz. Bunlar, Cehennemin kilitleridir. Allahü teâlâ bana emr etdi ki, Cehennemin bütün kilitlerini Muhammed Mustafâya vereyim. Ona söyliyeyim ki, her kimi ister isen, Cehennemden geri tut. Ben de geldim kilitleri teslîm etdim. Allahü tebâreke ve teâlânın emrlerini haber verdim. Muhammed aleyhisselâm buyurdu ki, şimdi sen de, Allahü teâlâ şânühü hazretlerinin emri ile ve benim buyruğum ile Cehennemin bu kilitlerini, Ebû Bekr ve Ömere teslîm et. Ve onlara söyle. Her ikiniz düşmanlarınızı Cehenneme götürünüz. Şimdi, ben ki Mâlikim. İşte getirdiğim kilitleri, Ebû Bekr ve Ömere teslîm etdim. Siz şâhid olunuz.)
Ondan sonra, konulan o iki minber üzerine Rıdvân ile Mâlik çıkıp, otururlar. Sonra iki minber dahâ, cemâl ve kemâl-i nûr ile münevver oldukları hâlde getirirler. O iki minberin yanına koyarlar. Birinin sağında ve birinin solunda. Mukarreb ve mutahhar iki şahs [melek] gelip, herbiri bir minber üzerine çıkıp, otururlar. Ondan sonra o sağ tarafdaki minberde oturan mukarreb melek nidâ eder ve der ki, Yâ mahşer halkı. Ben Mikâîlim. İzzet hazînelerine müvekkilim. Minnet zâhireleri üzerine düşmüşüm. Suların, rüzgârların ve rızkların hazînedârı benim. Meşgûliyyetlerin, işlerin, fethlerin ve nusretlerin koruyucusu benim. Allahü teâlâ şânühû, kevser havzının kaynağını, suyunun dolup-boşalmasını, dağıtım ve tutumunu bundan önce benim emrime vermişdi. Bugün bana buyurdu ki, biz o nesneyi, sana vermiş idik. Bizim emrimiz ile benim hâs Resûlüm Muhammed Mustafâya “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” teslîm et. Bugün Kevser havzında cârî olan herşey, Resûlün “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” murâdı ve rızâsı ile cârî olacakdır. Ben vardım bu hükmü ve bu işi, hazret-i Mustafâya teslîm etdim.