(Kitâbullah, gökden yere kadar uzanan ipdir) sözünde sanki insanlar, tabî’atlerinin, şehvetlerinin istediği şeylerin bulunduğu bir yerde durmuşlar, nefslerinin çirkin arzûlarını yerine getirmek isterken, Allahü teâlâ lutf edip, insanların yükselmesini irâde ederek, Kur’ân-ı kerîm ipini onlara yaklaşdırır. O ipe tutunanlar kurtulur. Orada kalanlar helâk olur. Kur’ân-ı azîm-üş-şâna temessük, onda bildirilen ile amel etmek, yasak edilenden kaçmakdır. Itrete temessük ma’nâsı, onlara muhabbetdir. Ya’nî ehl-i beyti sevmek, onların doğru yolunda, izinde yürümekdir.
Yine Zeyd bin Erkam “radıyallahü teâlâ anh” rivâyet eder. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri, Alî, Fâtıma, Hasen ve Hüseyn “radıyallahü anhüm” için buyurdular ki: (Onlarla muhârebe edenler ile ben harbdeyim. Onları selâmetde bırakana, ben de selâmetdeyim!)Burada harb adâlet ma’nâsınadır. Selâmet de sulh ma’nâsınadır. Burada mübâlağalı ma’nâda kullanılmakdadır.
Âişe “radıyallahü teâlâ anhâ” hazretlerinden Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerine, insanların en sevgilisi kim idi diye süâl olundu. Buyurdular ki: (Fâtıma-tüz-zehrâ.)Erkeklerden sevgili olan hangisidir, diye süâl olundu. Buyurdular ki: (Fâtımanın zevci “radıyallahü anhüm”.) Ebû Sa’îd “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden rivâyet edilmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Hasen ve Hüseyn, Cennet ehlinin gençlerinin seyyididir.)
İmâm-ı Nevevî “rahimehullah” hazretleri fetvâsında buyurmuşlardır ki, bu hadîsde bir mes’ele vardır. Bu hadîs-i şerîf sahîh midir, değil midir. Ma’nâsı ne demekdir. Onlar genç iken mi, yaşlandıkda mı vefât etdiler. Ebû Sa’îd-i Hudrîden “radıyallahü teâlâ anh” rivâyet etmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdular ki: (Hasen ve Hüseyn, Cennet ehlinin gençleridir.) (Tirmizî)rivâyet etdi ve dedi ki, bu hadîs-i şerîf hasen ve sahîhdir. Enes “radıyallahü anh” hazretlerinden bildirilmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri, Ebû Bekr ve Ömer “radıyallahü teâlâ anhüm” hazretlerine; (Peygamberlerden sonra, önce ve sonra gelenlerden Cennet ehlinin yaşlılarının seyyidi bu ikisidir.) buyurdu. Tirmizî rivâyet etdi ve dedi ki, bu hadîs hasendir.