Şârih Tayyibî “rahimehullahü teâlâ” beyân eylemişlerdir ki; Kâdî “rahimehullah” buyurdu ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri, hazret-i imâm-ı Hüseyn ile kavmi arasında meydâna gelecek hâdiseleri bilip, o sebebden hazret-i Hüseyni husûsî olarak zikr edip, beyân buyurdular ki, kendi zât-ı şerîfleri ile hazret-i imâm-ı Hüseyn muhabbetde, hurmetde ve ta’rizde ve muhârebede ve onu te’kidde bir olduğu anlaşılsın. (Hüseyni seveni, Allahü teâlâ sever)buyurdular. Zîrâ, muhakkak, hazret-i Hüseyne muhabbet, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerine muhabbetdir. Resûlullaha muhabbet Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerine muhabbetdir.
Türpüştî “rahimehullahü teâlâ” buyurdular ki: (Sibt: Torun), sebâtdandır. Sebât o şecereye derler ki, çok dalları vardır. Bir gövdeye bağlıdır. Veled [oğul] şecere [ağaç] menzilesinde [yerinde] olur. Bunun tefsîrinde denildi ki, (Elbette o, hayrda, ümmetlerden bir ümmetdir.) Yine hadîs-i şerîfde buyrulmuşdur ki: (Hasen ve Hüseyn, Resûlullahın iki torunudur.) Şunu da derim ki, (Sibt)den murâd kabîledir. Ya’nî o ikisinden iki kabîle hâsıl olur [dal, budak salar, çoğalır]. O ikisine (sibt) tesmiye etdiler. [Torun dediler.] O ikisi asl olur [gövde olur]. Evlâdı, torunları da tâife olur. Türpüştînin kelâmı temâm oldu.
Buyurulmuşdur ki, avâm arasında Hasen “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinin nesilleri bitmişdir diye yanlış bir inanış vardır. Böyle inanmak doğru değildir. Türpüştînin rivâyet buyurduğu hadîs-i şerîf, böyle düşünenlerin i’tikâdını tekzîb eder. Hem menâkıb-ı şerîflerini beyân etdiler. Açıklamışlardır ki, vefât etdiklerinde ondört oğulları kaldı. Birçok kızları kaldı. Mahdûmlarının ismleri, Abdüllah, Kâsım, Hüseyn-el Ebrim ve Ukayl, Hasen-el Müsennâ ve Zeyd, Abdürrahmân ve Ahmed, Ömer ve İsmâ’îl ve Fadl ve Ebû Bekr ve Talha. Bu kadar evlâddan nesîlleri kalmamak mümkün değildir.
Nakl olunmuşdur ki, Abdülkâdir-i Geylânî “kuddise sirruhül’azîz” hazretleri kendi tasnîf etdiği(Gunyet-üt-tâlibîn) adı verilen risâlede, kendi dedelerinin silsilesini Hasen “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerine ulaşdırır. Bu yol ile beyân buyurmuşdur: Muhyiddîn Ebû Muhammed Abdülkâdîr ibni Ebî Sâlih Cengi Dost bin Abdüllah bin Yahyâ bin Dâvüd bin Mûsâ bin Abdüllah bin Hasen-el Müsennâ ibni Hasen bin Alî bin Ebî Tâlib “radıyallahü teâlâ anhümâ ve rahmetullahi aleyhim ecma’în”.