593

Sonra, Allahü teâlâ o kimseye, ([bu amel defterinde] yazılı olanlardan bir şeyi inkâr edebilir misin. Sana benim Hafazâ meleklerim zulm etdiler mi, diye sorar. O kimse der ki; hâyır yâ Rabbî! Sonra Allahü teâlâ hazretleri buyurur ki; senin için bir özr var mıdır. O kul; hâyır yâ Rabbî, der. Allahü teâlâ ve tekaddes hazretleri buyurur ki; Evet muhakkak ki, bizim indimizde senin için bir hasene vardır. Bugün aslâ sana zulm edilmez. Sonra Allahü teâlâ, üzerinde “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resûlüh” yazılı olan bir kâğıd çıkarır. O kimseye; terâzîni hâzırla buyurur. O kul, yâ Rabbî, bu amel defterlerinin yanında bu kâğıdın ağırlığı ne olur ki, der. Allahü teâlâ buyurur ki, bugün sana aslâ zulm olunmaz.) Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri sözlerine devâmla buyurdular ki; (Sonra amel defterleri bir kefeye, o kâğıd bir kefeye konur. Amel defteri hafîf, o kâğıd ağır gelir.) Allahü teâlânın tevhîdini bildiren kelime-i tevhîd karşısında ma’siyyetden hiçbir şey ağır gelemez. Bilâkis kelime-i tevhîd bütün ma’siyyetler karşısında ağır gelir.

36– Yine (Mesâbîh) kitâbının Kur’ân-ı kerîmin fazîletleri bölümünün hasen hadîsler faslının evvelinde, Ebû Sa’îd-il Hudrî “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden rivâyet edilmişdir. Buyurdu ki; ben muhâcirlerin fakîrlerinden bir cemâ’at ile oturuyordum. Ba’zılarının üzerini elbiseleri örtmediği için, birbirlerini siper ederler idi. Bir kâri’ yanımızda Kur’ân-ı kerîm okuyordu. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” o sırada gelip, yanımızda durdu. O kâri’ sükût etdi [susdu]. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” selâm verdi. Sonra buyurdu: (Siz ne işlersiniz [ne yapıyorsunuz]). Biz dedik ki, (Kitâbullahı dinliyorduk.) Buyurdu ki: (Allahü teâlâya hamd olsun ki, ümmetimden berâber bulunmağa emr olunduğum kimseler kıldı.)

(Mefâtih) kitâbının sâhibi beyân etmişdir. Allahü teâlâya hamd olsun ki, ümmetimden sâlihler, fakîrler ve kendine yakın kıldığı bir zümre yaratdı. Onları kendine çok yakın kılması sebebiyle bana onlarla birlikde bulunmaya sabr etmemi emr etdi. [Kehf sûresi 28.ci âyetinde meâlen] (Sabâh akşam Rablerinin rızâsını dileyerek, Ona yalvaranlarla berâber sen de sabr et. Dünyâ hayâtının güzelliklerini isteyerek, gözlerini o kimselerden ayırma. Bizi anmakdan gâfil kıldığımız ve işinde aşırı giderek hevesine uyan kimseye uyma) buyurdu.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.