192

4-Peygamberimize “sallallahü aleyhi ve sellem” îmân edip, hayâtda iken Onu görmekle şereflenen Eshâb-ı kirâmın hepsini çok sevmelidir. Dört halîfesine, yakın akrabâları olan ehl-i beytine ve muhterem hanımlarından hiçbirine dil uzatmamalıdır.

5-İbâdetleri, îmândan bir parça bilmemelidir. Allahü teâlânın emr ve yasaklarına inanıp, tembellikle yapmayan mü’minleri kâfir bilmemelidir. Harâmlara ehemmiyyet vermeyenlerin, hafîfe alanların, islâmiyyetle alay edenlerin îmânı gider.

6-Ehl-i kıble olduklarını söyleyen, Allahü teâlâya ve Peygamberi Muhammed aleyhisselâma inandım dediği hâlde, yanlış i’tikâtda olanları tekfîr etmemeli, kâfir olduklarını söylememelidir.

7-Açıkca günâh işlediği bilinmeyen her imâmın arkasında namâz kılmalıdır. Bu hükm, cum’a ve bayram namâzlarını kıldıran emîrlere, vâlîlere de şâmildir.

8-Müslimânlar, başındaki âmirlerine, idârecilerine isyân etmemelidir. Hurûc, ya’nî isyân etmek, fitne çıkarmak olur ve çeşidli felâketlere yol açar. Onların hayrlı iş yapmalarına düâ etmeli ve fısk, günâh işlerinden vazgeçmeleri için tatlı dil ile nasîhat etmelidir.

9-Abdest alırken ayakları yıkamak yerine, hiç özr ve zarûret olmasa bile, yaş el ile bir kerre, mest üzerine mesh edilmesi, erkek için de, kadın için de câizdir. Çıplak ayak ve çorap üzerine mesh edilmez.

10-Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” Mi’râcının, hem rûh ve hem de beden ile olduğuna inanmalıdır. (Mi’râc, bir hâldir, ya’nî rü’yâda olmuşdur) diyenler, Ehl-i sünnetden ayrılmış olur.

Cennetde mü’minler Allahü teâlâyı göreceklerdir. Kıyâmet gününde, Peygamberler ve sâlih, iyi zâtlar şefâ’at edeceklerdir. Kabr süâli vardır. Kabrde azâb, rûh ve bedene olacakdır. Evliyânın kerâmeti hakdır. Kerâmet, Allahın sevgili kullarında meydâna gelen hârikulâde hâller olup, Allahü teâlânın âdeti dışında, ya’nî fizik, kimyâ ve biyoloji kanûnları dışında ikrâm ve ihsân etdiği şeylerdir ve inkâr edilemiyecek kadar çokdur. Kabrde rûhlar, diri kimselerin yapdıklarını ve söylediklerini işitirler. Kur’ân-ı kerîm okumak, sadaka vermek ve hattâ bütün ibâdetlerimizin sevâblarını, ölenlerin rûhlarına göndermek, onlara fâide vermekde, azâblarının hafîfletilmesine veyâ kaldırılmasına sebeb olmakdadır. Bunların hepsine inanmak, Ehl-i Sünnet i’tikâdında olmanın alâmetlerindendir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.