Kur’ân-ı kerîm okurken on edeb lâzımdır:
1-Abdestli ve kıbleye karşı hurmetle okumalı.
2-Ağır ağır ve ma’nâsını düşünerek okumalı. Ma’nâsını bilmeyen de ağır okumalıdır.
3-Ağlıyarak okumalıdır.
4-Her âyetin hakkını vermeli, ya’nî azâb âyetini okurken, korkarak, rahmet âyetlerini heveslenerek, tenzîh âyetlerini tesbîh ederek okumalı. Kur’ân-ı kerîm okumağa başlarken E’ûzü ve Besmele çekmelidir.
5-Kendisinde riyâ, ya’nî gösteriş uyanırsa veyâ nemâz kılana mâni’ oluyorsa, yavaş sesle okumalıdır. Hâfızların mushafa bakarak okumaları, ezber okumakdan dahâ çok sevâbdır. Çünki, gözler de ibâdet etmiş olur.
6-Kur’ân-ı kerîmi güzel sesle ve tecvîd üzere okumalıdır. Harfleri, kelimeleri bozarak tegannî etmek harâmdır. Harfler bozulmazsa, mekrûh olur.
7-Kur’ân-ı kerîm Allahü teâlânın kelâmıdır, sıfatıdır, kadîmdir. Ağızdan çıkan harfler, ateş demeğe benzer. Ateş demek kolaydır. Fekat ateşe kimse dayanamaz. Bu harflerin ma’nâları da böyledir. Bu harfler, başka harflere benzemez. Bu harflerin ma’nâları meydâna çıksa, yedi kat yer ve yedi kat gök dayanamaz. Allahü teâlâ kendi sözünün büyüklüğünü, güzelliğini bu harflerin içine saklayarak insanlara göndermişdir.
8-Kur’ân-ı kerîmi okumadan evvel, bunu söyleyen Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünmelidir. Kur’ân-ı kerîme dokunmak için, temiz el lâzım olduğu gibi, onu okumak için de, temiz kalb lâzımdır. Allahü teâlânın büyüklüğünü bilmeyen, Kur’ân-ı kerîmin büyüklüğünü anlayamaz. Allahü teâlânın büyüklüğünü anlamak için de, Onun sıfatlarını ve yaratdıklarını düşünmek lâzımdır. Bütün mahlûkatın sâhibi, hâkimi olan bir zâtın kelâmı olduğunu düşünerek okumalıdır.
9-Okurken başka şeyler düşünmemelidir. Bir kimse, bir bağçeyi dolaşırken, gördüklerini düşünmezse, o bağçeyi dolaşmış olmaz. Kur’ân-ı kerîm de, mü’minlerin kalblerinin dolaşacağı yerdir. Onu okuyan, ondaki acâ’iblikleri ve hikmetleri düşünmelidir.
10-Her kelimeyi okurken ma’nâsını düşünmeli ve anlayıncaya kadar tekrâr etmelidir.