DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” hicretinden vefâtına kadar vukû’ bulan hâdiseler. Bu bölümde iki kısm vardır. Birinci kısm, kitâblarda ne zemân meydâna geldiği bildirilen mu’cizeler ile alâkalıdır. İkinci kısm ise, hangi kitâbdan alındığı ve zemânı zikr edilmeden anlatılan hâdiseler ile alâkalıdır.
BİRİNCİ KISM:
Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hicretinden vefâtına kadar meydâna gelen ve kitâblarda ne zemân meydâna geldiği bildirilen mu’cizeler.
• Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” Mekkeden Medîneye hicret etmesi bildirildiği zemân, bi’setin ondördüncü senesi idi. Mekkeden ayrıldığı gece, Kureyş müşrikleri aralarında, Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” öldürmek için anlaşdılar. Gece uyku vakti gelince, Resûlullahın kapısının önünde toplanıp, uyusun da öldürelim diye beklemeğe başladılar. O gece Yâsîn sûresinin ilk âyetleri nâzil oldu. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” yerden bir avuç toprak aldı. Meâl-i şerîfi,(Önlerinden bir sed ve arkalarından bir sed çekdik de onları kapatdık, artık göremezler.) olan Yâsîn sûresi 9.cu âyetini üzerlerine okuyarak ve elindeki toprağı da başlarına saçarak, aralarından geçip gitdi. Hiç görmediler ve farkına varamadılar. İçlerinde sâdece biri gördü ve müşriklere Muhammedi göremediniz! O çıkıp gitdi, dedi. Müşrikler kalkıp yüzlerindeki ve başlarındaki toprağı sildiler.
• O gece Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh” ile birlikde Sevr dağında bir mağaranın önüne kadar gitdiler. Hazret-i Ebû Bekr: Yâ Resûlallah! Mağaranın içine önce ben gireyim. Sana bir zarar gelmesin, dedi.