Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”: (Sübhânallah, Allahü teâlâdan başkasına secde etmek câiz olsaydı, kadınların kocalarına secde etmelerini emr ederdim)buyurdu.
• Ya’lâ bin Sübâbe “radıyallahü anh” şöyle anlatmışdır: Bir gün Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” ile bir yolda giderken kazâ-i hâcet yapmak istediler. Orada karşı karşıya iki hurma ağacı vardı. Emr etdiler, o iki ağaç yanyana geldi. Kazâ-i hâcetden sonra ağaçlar yerlerine gitdiler. Sonra Resûlullahın yanına bir deve geldi. Boynunu yere koydu. Sesini boğazında döndürdü ve o kadar ağladı ki, göz yaşlarından toprak ıslandı. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bu devenin ne dediğini biliyor musunuz diye sordu. Allahü teâlâ ve Resûlü dahâ iyi bilir, dedik. Sâhibi bunu yârın kesecekmiş, buyurdu. Sonra devenin sâhibini çağırıp, bu deveyi bana bağışla, buyurdu. O kimse, yâ Resûlallah! Bundan dahâ kıymetli mâlım yokdur, dedi. O hâlde deveni kesme ve ağır işler yapdırma, buyurdu. O şahs kabûl etdi. Sonra Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bir kabre uğradı. Bu kabrde yatan kimse, bir günâh sebebiyle azâbdadır. O günâh büyük günâh değildir, buyurdu. Sonra yaş bir hurma ağacını o kabrin üzerine dikdi. Bu hurma dalı yeşil kaldığı müddetçe Allahü teâlâ bu kimsenin azâbını hafîfletir, buyurdu.
• İbni Abbâs “radıyallahü anhümâ” şöyle anlatmışdır: Bir kimsenin iki devesi vardı. Bir gün her nasılsa develer azgınlaşıp koşuşdurmağa başladılar ve bir avluya girdiler. Develerin sâhibi avlunun kapısını kapatdı. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Eshâb-ı kirâm ile o avluya geldiler. Develerin sâhibine kapıyı aç buyurdular. O kimse, Resûlullaha bir zarar gelir diye korkarak önce açmak istemedi. Tekrâr aç buyurunca, açdı. Devenin biri hemen kapının yanında idi. Resûlullahı görünce başını yere koyup secde etdi. Onun da başını bağladılar. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” develerin sâhibine, bunlara dikkat et, bir dahâ serkeşlik yapmasınlar, buyurdu. Eshâb-ı kirâm “aleyhimürrıdvân”, bu hâli görünce, yâ Resûlallah, bu develer hiçbir şey bilmedikleri hâlde size secde etdiler.