Azığı getiren sahâbî ondan işitdiklerini aynen Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” anlatdı. Resûlullah bu haberi getiren sahâbîye: “Eğer o sırada başını yukarı kaldırsaydın, Cüdeyrin sözlerinin nûrunu yer ile gök arasında görürdün” buyurdu.
• Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Eshâb-ı kirâma, bir yere bir cemâ’at gönderdim. Siz de biraz sadaka veriniz, buyurdu. Abdürrahmân bin Avf “radıyallahü anh” mâlımın yarısını sadaka olarak vereyim, yarısını da âileme bırakayım, dedi. Bir başka sahâbî de bir sa’ hurma getirdi. Yâ Resûlallah! Kova ile su çekdim, ücret olarak iki sa’ hurma verdiler. Bir sa’ hurmayı âileme bırakdım, bir sa’ hurmayı da sadaka olarak vermek için getirdim, dedi. Münâfıklar, Abdürrahmân bin Avf “radıyallahü anh” için onun mâlının yarısını tasadduk etmesi riyâdır, dediler. Bir sa’ hurma getiren sahâbî için de, Allahın ve Resûlünün onun bir sa’ hurmasına ihtiyâcı vardır, dediler. Bunun üzerine Allahü teâlâ [Tevbe sûresi 79.cu âyetinde meâlen], (O kimseler ki, mü’minlerin istiyerek verdikleri sadakaları ayblarlar. Böylece mü’minler ile alay etmiş olurlar. Allahü teâlâ da onların istihzâlarının cezâsını verir. O münâfıklar için şiddetli azâb vardır) buyurdu.
• Meymûne “radıyallahü anhâ” şöyle anlatmışdır: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bir gece benim evimde idi. Abdest almak için kalkmışdı. Üç kerre Lebbeyk dediğini işitdim. Yâ Resûlallah, orada kim var, kiminle konuşuyorsunuz diye sordum. Benî Ka’b kabîlesinin şâiri, Mekkede öldürüleceklerini zan etmişler, benden yardım istedi, buyurdu. Üç gün sonra Benî Ka’b kabîlesinden bir kimse geldi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” ile nemâz kıldı. Sonra bir şi’r okudu. Şi’rde Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” yardım istendiği anlatılıyordu. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Lebbeyk Lebbeyk buyurdu. Sonra Medîneden dışarıya çıkıp, Ravhada konakladı. Havada bir bulut gördüler. Benî Ka’b kabîlesine yardım için gelmişdir, buyurdu.