450

Bu sebeble Şâmdan çıkıp, Yemene kadar bütün beldeleri dolaşdılar. Tevrâtda okuduklarına uygun yer olarak Medîneyi buldular ve orada yerleşdiler. Muhammed aleyhisselâmın zuhûr etmesini ve Onu görmekle şereflenmeyi ümmîdle beklediler. Fekat ömrleri yetmedi. Evlâdlarına Ona “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” kavuşur ve görürseniz îmân ediniz diye vasıyyet etdiler.

• Ka’b bin Lüey bin Gâlib, Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” beşyüz altmış sene önce yaşamışdır. Tevrât ve İncîl ehlinden Peygamber efendimizin medhini ve vasflarını işitmişdi. Hutbelerinde dâimâ işitdiği bu vasfları ve medhleri söylerdi. Şu beyt onun şi’rlerindendir:

Arabî beyt tercemesi:

İnsanlar gafletde iken gelir yüce Peygamber,
Muhammeddir, doğrudur, ondadır doğru haber “aleyhisselâm”!

• İbni Adî bin Rebî’anın adı Muhammed idi. Baban, câhiliyye devrinde senin adını neden Muhammed koymuş diye sordular. Dedi ki: Ben de aynı şeklde babama sordum. Şöyle cevâb verdi: Bir gün dört arkadaş Şâma giderken bir kilisenin yanında konakladık. Aramızda konuşuyorduk. Kilisenin râhibi başını dışarı uzatıp, sizin diliniz bu şehr halkının diline benzemiyor, dedi. Biz de evet, biz arab diyârındanız, dedik. Bunun üzerine dedi ki: Size müjdeler olsun. Hak Sübhânehü ve teâlâ sizin aranızdan bir Peygamber gönderecekdir. Ona îmân etmekle ve hizmetle şereflenesiniz. O Hâtemünnebiyyîndir. Biz Onun ismi nedir, dedik. Onun ismi Muhammeddir, dedi. Şâmdan dönünce Allahü teâlâ dördümüze de birer erkek evlâd verdi. İsmlerini Muhammed koyduk.

• Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü anhümâ” şöyle nakl etmişdir: Satîh Gassânî adında bir kâhin vardı. İnsanlardan onun gibisi görülmemişdi. Şöyle ki, bedeninde kemik ve sinir yokdu.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.